Süresiz nafaka mağdurlarının Ankara'ya 'adalet yürüyüşü' başladı
Türkiye Aile Birliği çatısı altında toplanan dernek ve platform üyeleri, süresiz nafaka nedeniyle yaşanan tüm mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla İstanbul'dan Ankara'ya 'Adalet Yürüyüşü'ne başladı.
Türkiye Aile Birliği çatısı altında toplanan dernek ve platform üyeleri, süresiz nafaka nedeniyle yaşanan tüm mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla İstanbul’dan Ankara’ya ‘Adalet Yürüyüşü’ne başladı.
Türkiye Aile Birliği çatısı altında toplanan dernek ve platformlar, ‘süresiz nafaka’, ‘çocuk haczi’, ‘genç evlilikler’, ‘tazyik hapsi’, ‘6284 sayılı kanun’, ‘EYS, boşanma, ortak velayet, aile mahkemesi sorunları’ gibi konularda mağduriyetlerini dile getirmek amacıyla İstanbul’dan Ankara’ya 500 km’lik ‘Adalet Yürüyüşü’ başlattı.
Kartal’daki Anadolu Adalet Sarayı’nın önünde toplanan süresiz nafaka mağdurları, “Süresiz nafaka zulümdür, çocuk icrası insanlık suçudur, süresiz nafaka toplumun kangren olmuş yarasıdır, süresiz nafaka yalnızca erkeği değil ikinci eş ve çocukları da mağdur ediyor, nafakaya acil ve adil düzenleme” yazılı pankartlar açarak basın açıklaması yaptı.
“Son 35 yılda aile hayatı ve kültürü büyük yıkıma uğradı”
Türkiye Aile Birliği adına Aile Yaşatma Derneği’nden Ayla Can tarafından yapılan açıklamada, son 35 yılda aile hayatı ve kültürünün büyük bir yıkım ve yozlaşmaya uğradığını belirtilerek, “Aile ve kültürel değerlerimizde yozlaşmanın bir yasal, bir de sosyal zemini bulunmaktadır. Sosyal zemini, internet, TV yayınları, medya dünyası, gerileyen dini hassasiyetler ve benzeri nedenler oluşturmaktadır. Yasal zemini ise yasal mevzuat ve yargı kararları hazırlamıştır. Yasal zeminin, kadim medeniyetimiz, dini ve kültürel değerlerimiz ile giderek çatışan ve yabancılaşan bir hal alması, sosyal yozlaşma etkisini arttırmakta, her geçen gün aile merkezli adalet facialarına yol açmaktadır. Yerli ve yabancı şer odaklarının aile düşmanlığına dayanan faaliyetlerini arttırmasına karşılık, vatan ve millet sevdasından ödün vermeyen Sivil Toplum Kuruluşları olarak, bir araya gelmeye, aile sorunlarını Türkiye gündemine taşıyarak, yetkilileri çözüme yönlendirmeye ve haklı taleplerimizi en üst perdeden seslendirmeye karar verdik” denildi.
“Tedbir alınmazsa aile ile birlikte insanlıkta son bulacak”
Aile kurumunun büyük tehdit altında olduğunun vurgulandığı açıklamada, “Tedbir alınmazsa aile ile birlikte insanlıkta son bulacaktır. Aile kurumunu en çok yıpratan ve yıkan olaylar şu şekilde özetlenebilir; 6284 sayılı iftira yasası; bu yasa adeta kadınlar için boşanma teşviki ve devlet korumasında zina fırsatı olmuştur. Nafaka; dinimizce de haram olan nafaka uygulaması ile kadınların bir kısmı evliliği ticaret haline getirmiştir. Nafaka erkeğin ve kadının tekrar aile kurmasını imkânsız hale getirmektedir. Velayetin her durumda anneye verilmesi, kadının boşanma kararını çok kolay almasına yol açmaktadır. Çocuk haczi; bir baba ya da annenin çocuğunu haczederek görmesi, devlet için utanılacak bir durumdur. Ancak daha utanılacak durum ise mahkeme kararına rağmen çocuğunu bir insanın görememesidir. Bu yola çıkarken tek amacımız, milletimizin kültür ve değerleri ile çatışan, birlik ruhumuzu parçalayan, sapkın, nesepsiz ve dinsiz nesillerin yetişmesine ortam hazırlayan kanunlarımızın ve diğer mevzuatın acilen ıslah edilmesini tetiklemektir” ifadelerine yer verildi. Basın açıklamasının ardından Türkiye Aile Birliği üyesi 3 kişi, güvenlik görevlilerinin yürüyüş yapmalarına izin vermemesi üzerine Tuzla’ya kadar özel araçla götürüldü.