Sahte cilt ürünlerine dikkat: 'Hayatı tehdit edici boyuta gelebilir'

Cilde kullanılan sahte ürünlerin tehlike saçtığını ifade ederek ürünleri yetkinliği olan isimlerin önermesi gerektiğine dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Dr. Fülya Göksu, 'Maalesef bu bir yara, toksik etki oluşturabilir hayatı tehdit edici bir boyuta gelebilir. O ucuz gibi görünen şeyler aslında çok pahalı çünkü kişiler sağlıkları olumsuz etkilenerek ödüyorlar. Her şeyin sahtesini yapmak mümkün, barkodlarını kontrol ederek güvenilir yerlerden alınmalı. Sosyal medyada bazı çok medyatik gibi görünen kişiler, diyelim bir nemlendirici, yara yanık kremi bunları güneş koruyucu gibi halkımıza lanse ediyorlar, bu çok yanlış dedi.

Sahte cilt ürünlerine dikkat: 'Hayatı tehdit edici boyuta gelebilir'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Cilde kullanılan sahte ürünlerin tehlike saçtığını ifade ederek ürünleri yetkinliği olan isimlerin önermesi gerektiğine dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Dr. Fülya Göksu, “Maalesef bu bir yara, toksik etki oluşturabilir hayatı tehdit edici bir boyuta gelebilir. O ucuz gibi görünen şeyler aslında çok pahalı çünkü kişiler sağlıkları olumsuz etkilenerek ödüyorlar. Her şeyin sahtesini yapmak mümkün, barkodlarını kontrol ederek güvenilir yerlerden alınmalı. Sosyal medyada bazı çok medyatik gibi görünen kişiler, diyelim bir nemlendirici, yara yanık kremi bunları güneş koruyucu gibi halkımıza lanse ediyorlar, bu çok yanlış" dedi.

Sosyal medyadan ehil olmayan kişiler tarafından vatandaşlara önerildiği belirtilen cilt ürünlerinin büyük tehlikeler oluşturabildiğine dikkat çeken uzmanlar uyarıyor. Gerekli şartları sağlamayan güneş kremi, nemlendirici gibi cilde uygulanan birçok ürünün uygun noktalardan alınmaması, sahte olması halinde kişilere yarar yerine zarar verebileceği ifade ediliyor. Güneş ışınlarına direkt ve uzun süreli maruziyetin özellikle yaz aylarında sağlık açısından büyük risk taşıdığı belirtilirken, güneş kremi kullanımının önemi vurgulanıyor. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Uzm. Dr. Fülya Göksu da vatandaşları önemli tavsiyelerde bulundu. Dr. Göksu, vatandaşların kullanacağı ürünleri alanında yetkinliği olan kişilerin önermesi gerektiğini söylerken, ürün alırken dikkat edilmesi gereken noktalar konusunda bilgi verdi.

“Güvenilir bir yerden alınmalı "

Güneş koruyucu ürünlerin vatandaşlara kişisel özelliklerine göre önerildiğini ifade eden Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Bölümünden Uzm. Dr. Fülya Göksu, “Güneş koruyucuların sık kullanıldığı bir dönem; yaz dönemi, kullanırken ilk önce üzerinde SPF yazar, faktörüne dikkat etmeliyiz, SPF ultraviyole B için koruyuculuk gösteren bir değerdir ama bu tek başına yeterli bir değer değil, UV A için de koruyuculuk olan geniş spektrumlu güneş koruyucuların olmasına dikkat etmeliyiz. Biz dermatolog olarak cilt tipine göre yağlı, kuru ciltler, yaşa göre önerebiliyoruz; bebek, çocuk, gebelerde, emziren annelerde veya bazı hastalıkları olan mesela romatolojik, dermatolojik hastalıklarla güneşe karşı bir hassasiyet oluyor. Güvenilir bir yerden alınmalı çok önemli, biz eczaneleri öneririz. Artık covid döneminden sonra da günümüzde online alışverişler çok sıkça gelişti. Güvenilir sitelerden üzerinde barkodlar oluyor, barkod okutarak tercih yapılabilir. Kapağını açtığında içerisinde koruyucu sticker gibi bir nokta oluyor açılıp açılmadığını, kıvamını kontrol edebilirler" dedi.

"Hayatı tehdit edici bir boyuta gelebilir"

Cilde kullanılan sahte ürünlerin oluşturabileceği etkilere ilişkin konuşan Uzm. Dr. Fülya Göksu, “Her şeyden önce toksik etki oluşturabilir çünkü içeriğin ne olduğunu bilmiyoruz krem mi, kimyasal bir madde mi var. Alerjiler söz konusu olabilir, daha ileri boyutta deri kanserlerine bile sebep olabilir. Çünkü yineleyen bir kullanım, uzun süreli maruziyet söz konusu olduğu için tehlikeli olabilir. Alerjik reaksiyonlarla belki hayatı tehdit edici bir boyuta gelebilir, sıkıntı yaşayabilirler. Biz yanık olmasını istemiyoruz, güneş koruyucu öneriyoruz çünkü bu uzun vadede ileri dönemde çok risk taşıyan bir şey, en basitinden lekelenme, cilt yaşlanması, deri kanserine kadar sebebiyet verebiliyor. Çok hoş, herkesin hoşuna giden bir şey bronzluk. Beyaz tenli, renkli gözlü, sarı saçlı kişilerin aslında full korunması gerekiyor. Beyaz tenliler bronzlaşamıyor, yanıyor. Deri tipleri var; 1 dediğimiz daha Slav ırkı gibi, Türkiye daha çok 2’nci deri tipi, güneş koruyucu kullanmadan asla çıkmamaları lazım. Sadece güneş koruyucu da yetmiyor, diğer korunma önlemleri geniş kenarlı şapka, gözlük, UV geçirmeyen mayolar var, onları da kullanabilirler. Yazın böcek ısırıkları da çok önemli bir problem, korunmak için tedbir almaları gerekiyor. Çoğunlukla makyaj yapmayı seviyoruz, cilt tipimize uygun ürünleri, daha çok mineral ürünleri tercih etmek lazım. Tabi çok ucuz ürünler değiller ama sağlığımız daha değerli. Yağlı ciltlere su bazlı ürünler, daha kuru ciltlere nemlenmeyi sağlayıcı daha yağlı ürünler önerilebilir. Dermatolojik olarak test edilmiş bir takım makyaj ürünleri var. Mümkün olduğunca güvenilir, emin yerlerden almak lazım" şeklinde konuştu.

“Sosyal medyada çok medyatik gibi görünen kişiler farklı ürünleri güneş koruyucu gibi halkımıza lanse ediyor"

İnsanların tenlerine uygulanan ürünlerde şuursuz tercihlerin ağır sonuçları olduğunu aktaran Uzm. Dr. Göksu sözlerini şöyle sürdürdü: “Maalesef bu bir yara aslında her gün poliklinikte ben hastalarımı şuurlandırıyorum, o ucuz gibi görünen şeyler aslında çok pahalı çünkü kişiler bedelini sağlıkları olumsuz etkilenerek ödüyorlar. Her şeyin sahtesini yapmak mümkün, ambalajı sağlıyorsunuz, içine ne idüğü belirsiz ürünleri koyuyorsunuz. Leke sorunu çok fazla var, özellikle kadınlarımız bundan çok mustarip. Güneş koruyucu çok erken yaşlarda kullanılmaya başlanması lazım. Sosyal medyada bazı çok medyatik gibi görünen kişiler özellikle bunu vurgulamak istiyorum; diyelim bir nemlendirici, yara yanık kremi bunları güneş koruyucu gibi halkımıza lanse ediyorlar. Bu çok yanlış, siz bir nemlendiriciyi sürüp çıktığınız zaman o sizi güneşten korumuyor, tam tersi güneşi mıknatıs gibi çekerek yanıklara sebep oluyor. Ben bu konuda da vurguluyorum hastalarıma çünkü o kadar çok şey söylüyorlar ki internetten almış ‘bu nasıl” bana fotoğraflarını gösteriyorlar. Bir kod var, onu okutarak bunları öğrenmek mümkün. Dikkat etsinler, her söylenen şeye, komşularının önerdikleri, sosyal medyadan takip ettiği kişilerin önerdiklerine her zaman çok kulak asmasınlar. Doğru da olabiliyor, çok yanlış da olabiliyor. Bir bilgi kirliliği var, bizim de görevimiz burada devreye girerek hastalarımıza bunları anlatmak, bunu da elimizden yapmaya çalışıyoruz"