"Koklamaya kıyamadığım biriciğim"...
Salondaki takımı alabilmek için günlerce kocanın başının etini yedin ama, takımı aldıktan sonra instagram sayfandan, "Kocişimin evlilik yıldönümü hediyesi" yalanını söyledin.
Eşinizle hemen her akşam, kulağımızı tırmalarcasına yaptığınız tartışmaları, kapıyı vurup çıkmalarınızı bilmesek. Sosyal medya hesabında evliliğinizi pembe dizi tadında anlatmana, kocasının kraliçesi yazmana, kocişkomla kahve keyfim hikayelerine inanırdık belki...
Toplum içinde, küçücük yavrunu sudan sebeplerle nasıl azarlayıp aşağıladığını, hatta parkta oynarken üzeri toprak oldu diye, suratında patlattığın tokadı bilmesem, sosyal medya hesabında "Koklamaya kıyamadığım biriciğim" demene, benim için en önemlisi çocuğumla kaliteli zaman geçirmek deyip, büyük büyük laflar etmene inanırdım belki...
Kocanın seni defalarca aldattığını bana anlatmasaydın, yazdıklarına bakarak dünyanın en mutlu kadını sensin, dünyanın en sadık erkeği senin kocan sanırdım belki...
Salondaki takımı alabilmek için günlerce kocanın başının etini yedin ama, takımı aldıktan sonra instagram sayfandan, "Kocişimin evlilik yıldönümü hediyesi" yalanını söyledin.
Siz Yalanlarını insanlarla paylaşarak tatmin ediyorsunuz kendinizi. Deşarj olmak için nice insanları aldatmayı tercih ediyorsunuz.
Özellikle genç kızlar, evliler inanıyor bu yazdıklarınıza. Dünyanın en iyi kocası senin kocan, en iyi anne-eş sensin, en mutlu yuva sizinki sanıyorlar. Size imreniyorlar...
Çoğu ufak bir tartışmada nefret ediyor kocasından. İstediği hemen olmazsa dünyası başına yıkılıyor...
Sizin evlilik lerinizle kıyaslıyorlar evliliklerini...
Gerçek veya değil, makyajlayıp ortalığa saçtığınız özel hayatınız, her daim balayındaymış gibi anlattığınız evliliğinizin kimlerin huzurunu kaçırıyor, kimleri ümitsizliğe sevk ediyor farkında mısın?
En başta kendine, sonra sizi takip edenlere ve topluma ne büyük bir zarar verdiğinizin farkında mısınız?
Spiritual kuantum