- Haberler
- Güncel
- Marmara Denizi'ne ekilen mercanlar iki kat gelişim sağladı: Bölgede biyoçeşitlilik artıyor
Marmara Denizi'ne ekilen mercanlar iki kat gelişim sağladı: Bölgede biyoçeşitlilik artıyor
DP World Yarımca ve Deniz Yaşamı Koruma Derneği iş birliğiyle, mercan resiflerinin korunması ve deniz ekosisteminin sürdürülebilirliği adına başlatılan Sarı Mercanların Korunması Projesi' titizlikle yürütülüyor. Proje çerçevesinde, deniz altına 400'den fazla mercan dikildi ve bu mercanların yüzde 75'inin yeni habitatlarına başarılı bir şekilde uyum sağladığı belirlendi. Ekim işleminin ardından yaklaşık 2 kat büyüyen mercanların üremeye başlayarak koloniler oluşturduğu gözlemlenirken, ekim yapılan alanda biyoçeşitliliğin belirgin bir şekilde arttığı görüldü.
DP World Yarımca ve Deniz Yaşamı Koruma Derneği iş birliğiyle, mercan resiflerinin korunması ve deniz ekosisteminin sürdürülebilirliği adına başlatılan "Sarı Mercanların Korunması Projesi” titizlikle yürütülüyor. Proje çerçevesinde, deniz altına 400’den fazla mercan dikildi ve bu mercanların yüzde 75’inin yeni habitatlarına başarılı bir şekilde uyum sağladığı belirlendi. Ekim işleminin ardından yaklaşık 2 kat büyüyen mercanların üremeye başlayarak koloniler oluşturduğu gözlemlenirken, ekim yapılan alanda biyoçeşitliliğin belirgin bir şekilde arttığı görüldü.
DP World Yarımca, önceki yıllarda müsilaj ve diğer çevre faktörleri sebebiyle biyoçeşitliliği risk altında olan Marmara Denizi’ni korumak, mevcut tehlikeleri üzerine yoğunlaşıp, biyoçeşitliliği zenginleştirmek amacıyla çeşitli projeler geliştirmeye devam ediyor. Marmara Denizi’nde canlı yaşamını koruyabilmek ve daha da iyileştirmek için su altındaki yaşamın anahtarı olan mercanların nüfusundaki azalmaya karşı İstanbul Üniversitesi ve Deniz Yaşamını Koruma Derneği iş birliği ile 2021 yılında "Sarı Mercanların Korunması Projesi” hayata geçirildi.
Yassıada ve Sivriada’nın 25-30 metre derinliklerinde yaşayan sarı mercanlarda (Eunicella cavolini), inşaat atıkları, balıkçı teknelerinin terk ettiği ağlar ve artan kirlilik nedeniyle zamana bağlı olarak ciddi zararlar görüldü. Bu duruma çözüm olarak, mercanlar daha korunaklı bir habitat olan Tavşan Adası’na transfer edilmesi kararlaştırıldı. Deniz biyologları ve uzman dalgıçlar tarafından titizlikle gerçekleştirilen nakil işlemi sayesinde, mercanlar yeni ortamlarına uyum sağladı. Düzenli gözlem dalışları sonucu, mercanların yüzde 75 oranında yeni habitatlarına başarılı bir şekilde uyum sağladığı tespit edildi. Projenin başarısında, yoğun dalış ve gözlem çalışmaları önemli rol oynadı. Sarı gorgonların ekimi için toplam 28 dalış gerçekleştirilirken, ekilen mercanların etiketleme çalışmaları için 12 dalış yapıldı. Ekimleri yapılan mercanların kontrol edilmesi ve sualtında detaylı şekilde kaydedilmesi için ise 41 dalış gerçekleştirildi. Tüm bu çalışmalar kapsamında, doğal yollar veya insan faktörüyle kırılmış olan 41 adet mercan yeniden ekilerek deniz yaşamına kazandırıldı. Ayrıca, ekilen mercanların üreyerek yeni koloniler oluşturmaya başladığı gözlemlendi.
Proje neticesinde balık türlerinde belirgin artış gözlemlendi
“Sarı Mercanların Korunması Projesi” çerçevesinde yürütülen çalışmalar neticesinde, mercanlar yeni habitatlarında neredeyse iki kat büyüyerek çevrelerinde farklı deniz canlı türlerinin görülmesine sebep oldu. Bu durum, deniz ekosisteminin sağlığının ve canlılığının bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Proje, sadece mercanların sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlamakla kalmadı, aynı zamanda bölgedeki biyoçeşitliliği de artırdı. Mercanların büyümesi ve çevresindeki canlıların sayısındaki artış, deniz ekosisteminin zenginleşmesine ve daha dengeli hale gelmesine katkıda bulundu. Proje neticesinde, özellikle kayabalıkları gibi balık türlerinde, deniz yıldızları ve deniz kestaneleri gibi omurgasızlarda kabuklu deniz canlılarında belirgin bir artış gözlemlendi. Ayrıca, ahtapotlar ve mürekkep balıkları gibi yumuşakçalar gibi deniz çayırları ve kırmızı alglerin popülasyonlarında da önemli bir yükseliş yaşandı. Mercan resiflerinin sağlıklı büyümesi, bu türlerin bölgeye yerleşmesini ve popülasyonlarının artmasını sağladı, bu da genel deniz ekosisteminin zenginleşmesine ve dengeli hale gelmesine katkıda bulundu.
Teknoloji ve sürekli izleme
DP World Yarımca, mercanların gelişimlerini ve biyoçeşitlilikteki değişimleri denizin 30 metre altına yerleştirilen kameralarla 7 gün 24 saat canlı olarak izleyip, kayıt altına alıyor. Düzenli olarak gerçekleştirilen dalışlar sayesinde, mercan resiflerinin sağlığı ve gelişimi sürekli olarak gözlem altında tutuluyor. DP World Yarımca ve Deniz Yaşamı Koruma Derneği’nin ortak çalışması olan “Sarı Mercanların Korunması Projesi”, mercan resiflerinin korunması ve deniz ekosisteminin sürdürülebilirliği adına umut verici bir adım olarak devam ediyor. Projenin sağladığı geniş kapsamlı faydalar, deniz biyosferinin devamlılığı ve ekosistem sağlığının korunması açısından büyük önem taşıyor.
“Biyoçeşitliliği artırma konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz”
Projenin Marmara Denizi için oldukça önemli olduğunu anlatan DP World Türkiye CEO’su Kris Adams, “Sarı Mercanların Korunması Projesi, DP World Yarımca olarak Marmara Denizi’nin biyolojik çeşitliliğini koruma ve zenginleştirme çabalarımızın en önemli adımlarından biridir. İstanbul Üniversitesi ve Deniz Yaşamını Koruma Derneği ile birlikte yürüttüğümüz bu projede, ektiğimiz mercanlar büyük bir uyum oranı yakaladı. Bu başarı, deniz ekosisteminin sağlığını ve sürdürülebilirliğini desteklemek adına attığımız adımların doğruluğunu göstermektedir. Proje sayesinde, mercanların neredeyse iki kat büyüyerek üremeye başladığını ve çevrelerinde farklı deniz canlı türlerinin görülmeye başladığını gözlemlemek, doğru yolda olduğumuzun bir kanıtıdır. DP World Yarımca olarak, deniz yaşamını koruma ve biyoçeşitliliği artırma konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz” dedi.
“Bu çok önemli bir başarıdır”
Projeyle ilgili önemli aşamaların kaydedildiğini anlatan Deniz Yaşamı Koruma Derneği yöneticilerinden Engin Hınçer, “Soluduğumuz oksijenin üçte ikisi denizlerden geliyor ve bu oksijen kaynağının en büyük etkenlerinden biri mercanlardır. İstanbul’da Yassıada’da yaşanan kirlenme, küresel ısınma ve aşırı avcılık nedeniyle zarar gören mercanları fark ettik. Bu mercanları, insan ve avcılık baskısının daha az olduğu Tavşan Adası’na nakletmeye karar verdik ve bu nakillerde yüzde 75 oranında uyum başarısı elde ettik. Bu, çok önemli bir başarıdır. Yıl boyunca takibini yapıyoruz ve gözlemlediğimiz noktalarda var olan tür sayısında artış, yeni türlerin bölgeye gelişi ve yakınlarda bulunan başka bir mercan kolonisiyle çiftleşme ve üreme gözlemledik. Bu bizim için oldukça kıymetli” diye konuştu.