'Marmara Denizi, Ege Kıyıları ile Yarışır Hale Gelebilir'

Silivri Belediye Meclisinin Haziran ayı toplantısının 2. birleşimi 1. oturumunda konuşan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, Marmara Denizi'nde yaşanan deniz salyası sorunuyla ilgili konuştu. Yaşanan süreci 'geliyorum diyen bir felaketti' olarak yorumlayan Başkan Yılmaz, sorunun çözümü konusunda izlenmesi gereken yol haritasıyla ilgili konuşurken, Silivri Belediyesi olarak kendilerine düşen her şeyi yapmaya hazır olduklarını dile getirdi.

'Marmara Denizi, Ege Kıyıları ile Yarışır Hale Gelebilir'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

“ÇEVRE BİZE MİRAS DEĞİL, EMANETTİR”

“Marmara Denizi’nde müsilaj, yani deniz salyası diye tabir edilen bir çevre felaketi ile karşı karşıyayız.” diyerek sözlerine başlayan Başkan Yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü: “Her ne kadar Silivri kıyılarında biraz daha az gözükse de İstanbul’da, Kadıköy’de, Adalar’da, hatta bir miktar Ege’ye doğru inen yerlerde bu felaket yoğun şekilde etkisini sürdürüyor. Esasında bu durum; ‘geliyorum’ diyen bir felaketti. Gerek İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) gerekse Çevre Bakanlığında yapılan toplantılarda; atık suların, evsel atık suların ve endüstriyel atıkların ileri biyolojik arıtma tesislerinden geçirildikten sonra denizlere bırakılması gerektiği sürekli olarak söylendi. Ancak eylemde, fikirde ve hedefte birlik olmadığı için, siyasi mülahazalardan uzaklaşarak bir yere varamadığımız için Marmara Denizi’nde gelinen nokta maalesef bu. Birbirimizi suçlamadan, o parti bu parti ayırt etmeden, çevrenin bize miras değil emanet olduğu gerçeği ile çocuklarımıza daha yaşanabilir bir dünya bırakmak gayreti içinde hareket edersek bu problemin çözülebileceğini düşünüyorum. Marmara Denizi’ne bırakılan atık suların yüzde 60’ı İstanbul’dan akıyor. Yalova, Bursa, İzmit, Tekirdağ gibi iller de evsel atık ve endüstriyel atıklarını denize bırakıyor. Bu nedenle Marmara Denizi’ni çevreleyen bütün belediyelerin temsilcileri olarak; siyasi görüşlerimiz ne olursa olsun bir masa etrafında buluşup, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının koordinasyonuyla bu problemi çözmeliyiz. Ancak bu öyle hemen bir anda çözülebilecek bir sorun gibi görünmüyor. İstanbul Valiliğimiz de bu konuyla ilgili harekete geçerek; İstanbul’da Marmara’ya kıyısı olan belediye başkanlarının katıldığı sevindirici bir toplantı düzenledi ve bu toplantıya biz de katıldık. Bizimle birlikte; üniversitelerin temsilcileri, bilim adamları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının yetkilileri, İl Tarım Müdürü, İl Çevre Müdürü, İSKİ Genel Müdürü ve Valimiz Sayın Ali Yerlikaya da toplantıda yer aldı. 23 maddeden oluşan bir eylem planı üzerinde mutabık kalındı ve biz Silivri Belediyesi olarak üzerimize düşen her şeyi yapma adına Sayın Valimize söz verdik. İSKİ şu an ileri biyolojik arıtma tesisleri için 6 milyar, yani 6 katrilyonluk bir yatırım öngörüyor. İSKİ’nin bu finansman kaynağını bulabilmesi veya bulsa da ne kadar bir sürede yapabileceği ise ayrı bir tartışma konusu. Bu nedenle Marmara’ya kıyısı olan il ve ilçelerde yapılacak ileri biyolojik arıtma tesisleri için hükümetimizin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın desteği oldukça önemli. Hani ‘Her şerde bir hayır vardır.’ denir ya; bu deniz salyası hadisesi de bir şeyin başlangıcına vesile oldu. Kirlilik hep konuşuluyordu ama yapılan toplantı bittikten sonra herkes günlük işlerine dalıp eyleme geçmiyordu. Artık böyle bir eylem planımız var. Ben bundan geri dönülmeyeceğini düşünüyorum. Bu plan hayata geçirildiği takdirde beş yıl sonra Marmara Denizi temizlik açısından Ege kıyıları ile yarışır hale gelebilir.”