Madeni yağ sektörü, Covid-19 döneminde otomotiv ve sanayideki açığı tarımla kapattı

MADENİ YAĞ SEKTÖRÜ, COVİD-19 DÖNEMİNDE OTOMOTİV VE SANAYİDEKİ AÇIĞI TARIMLA KAPATTI

Madeni yağ sektörü, Covid-19 döneminde otomotiv ve sanayideki açığı tarımla kapattı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Pandemi sürecinde otomotiv ve endüstriyel yağ pazarında yaşanan daralmaya karşılık, tarım sektöründe yüksek bir taleple karşılaştıklarını belirten Petronas Türkiye Genel Müdürü Burak Işıldak, “Evlere kapandık ve doğal olarak gıda ihtiyacımız arttı. Çiftçi de, pandemi sürecinde traktörüne daha fazla önem verdi. Daha çok çalıştı. Bunun sonucunda, otomotiv ve endüstriyel tarafta yaşanan boşluğu tarımla kapattık. Tarım alanındaki madeni yağ markamız Petronas Ambra’nın satışları Ocak-Nisan ayında yüzde 16 arttı” ifadelerini kullandı.

Dünyanın önde gelen madeni yağ üreticilerinden Petronas, madeni yağ sektörünü ve yeni tip koronavirüs (Covid-19) süreciyle birlikte yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Sektörle birlikte Petronas Türkiye’nin de pazar analizi, beklenti ve hedeflerini paylaşan Petronas Türkiye Genel Müdürü Burak Işıldak, madeni yağ sektörü için asıl toparlanma sürecinin son çeyrekle birlikte gerçekleşmesini öngördüğünü belirtti.

Burak Işıldak yaptığı açıklamada, “2020 yılının ilk çeyreğinde madeni yağ sektörü büyüyemedi. Yılın altı aylık döneminde ise, geçen yıla göre yüzde 35’lik küçülme olacağı yönünde tahminlerimiz var. Petronas olarak bizler, 2018 yılında yaşanan kurdaki dalgalanmanın ardından 2019 yılını basamak olarak görmüştük. Bu kapsamda, geçtiğimiz yıl hem kendi stoklarımızı hem de distribütörlerimizin stoklarını etkili bir şekilde yönetmeye ve maliyetlerimizi kontrol altında tutmaya odaklandık. 2020 yılı başından itibaren ise planladığımız üzere çok önemli bir sıçrama yaşadık. 2020 yılının Ocak ve Şubat ayları, Petronas olarak Türkiye tarihimizin en yüksek Ocak-Şubat dönemiydi. Bir önceki seneye göre satışlarımızı hacim olarak yüzde 40’ın üzerinde artırdık” diye konuştu.

“Otomotiv ve endüstrideki açığı tarım kapattı”

Dünyayı sarsan pandeminin ilk etkilerini Şubat aylarında hissetmeye başladıklarını belirten Petronas Türkiye Genel Müdürü Burak Işıldak, “Mart, önceden alınan siparişlerin sevkleri nedeniyle çok kötü geçmedi; böylece ilk çeyreği Petronas olarak planladığımız şekilde tamamladık. Nisan’da ise her şey kapandı. Daha önce hiç karşılaşmadığımız bir durumu deneyimledik. Petronas, Türkiye’de otomotiv, endüstriyel ve tarım alanında önemli ürünler sağlıyor. Nisan’da üretimin durması otomotiv ve endüstriyel tarafı kötü etkiledi. Türkiye’de yakın çalıştığımız ve ilk dolum yağlarını tedarik ettiğimiz irili ufaklı çok sayıda araç ve ekipman üreticisi (OEM) var, bunların üretimleri doğal olarak durdu. Sanayi yağlarında da, sektörüne göre daha az miktarda üretim olması ve yer yer üretimin durması nedeniyle önemli bir daralma oldu. Fakat, tarım hiç durmadı ve tersine artış gösterdi. Çünkü, evlere kapandık ve doğal olarak gıda ihtiyacımız arttı. Çiftçi, pandemi sürecinde traktörüne daha fazla önem verdi. Daha çok çalıştı. Bunun sonucunda, otomotiv ve endüstriyel tarafta yaşanan boşluğu sezonsal avantajının da etkisiyle tarımla kapattık. Tarım alanındaki madeni yağ markamız Petronas Ambra’nın satışları Ocak- Nisan döneminde yüzde 16 arttı” dedi.

“Kolonya talebi nedeniyle cam suyu üretemedik”

Covid-19 salgını nedeniyle bazı ürünlerin tedariğinde sıkınıtılar yaşadıklarını da dile getiren Petronas Türkiye Genel Müdürü Burak Işıldak sözlerine şu şekilde devam etti: “Otomotivde ilk dolum yağı sağlayıcısı olarak Türkiye’de birçok OEM ile işbirliği içerisindeyiz. Burada üretilen araç ve ekipmanların ilk dolum yağlarını veriyoruz. İlk dolum derken sadece motor yağı değil; motor yağıyla beraber, şanzıman yağları, gresler, radyatör soğutma sıvısı ve cam suyunun da tedariğini sağlıyoruz.

Pandemi döneminde ilginç bir şey daha oldu ve bu dönemde cam suyu tedariğinde ciddi sıkıntılar yaşadık. Bizim cam suyu formülasyonumuz AB ile uyumlu olarak etil alkol içeriyor. Pandemi nedeniyle etil alkolün kullanıldığı dezenfektan ve kolonya gibi ürünlere olan talep patlaması etil alkole olan talepte de çok ciddi bir artış oluşturdu. Etil alkol, ton başına1,100 USD’den 6,000 USD’ye kadar sıçradı. Hatta 6,000 USD’lik fiyatı kabul etseniz dahi, etil alkolü bulamadığımız zamanlar oldu.”

“Türkiye’de yatırım için fırsatları kolluyoruz”

Madeni yağ sektörünün Eylül ayından itibaren sene başındaki performansına dönebileceğini aktaran Burak Işıldak, Türkiye’deki üretim ve ihracat hacimlerinin her geçen gün arttığına da dikkat çekti. Işıldak, “Sektörümüzün sezonsal dalgalanmaları ve buna bağlı olarak satış hacmi açısından daha iyi olduğu dönemler vardır. Tarım sektörünün hızlanmaya başladığı, okulların açıldığı, insanların yazlıklarından geri dönüş yaptığı, araçların kış bakımlarının yapıldığı Eylül-Ekim-Kasım dönemi bizim için verimli bir dönemdir. Petronas olarak planlarımız ve beklentilerimiz bu 3 ayda, Ocak ve Şubat’taki gibi şimdiye kadarki en iyi Eylül, Ekim ve Kasım’larımızı yaşamaktır. Gönlümden geçen de budur, planlarımızı da buna göre yapıyoruz. Çalışan çıkarmayı düşünmüyor, tüm ekibimizi koruyoruz. Büyük şirket olmanın bir sorumluluğu ve özelliği de budur. 2-3 ayda yıkılacak bir şirket değiliz ve bu krizi de büyümek için bir fırsat olarak görüyoruz. Haziran, Temmuz aylarını iyi değerlendirip sahadan gelen tepkilere hızlı cevap verip, Eylül’den itibaren tekrar rekorlar kırmaya devam etmeyi istiyoruz” dedi.

Petronas Türkiye Genel Müdürü Burak Işıldak bir soru üzerine, “Petronas olarak 27 senedir Türkiye’de faaliyet gösteriyoruz ve Türkiye ile birlikte 12 ülkeden daha sorumluyuz. Buradaki üretimimiz 27 yılda toplam hacmimizin yüzde 65’i seviyelerine ulaştı. 6 sene önce ivme kazandırdığımız ihracatta ise rakamlarımız çok yüksek seviyelere çıktı. Artık, Türkiye’deki bir yatırımın bölge için stratejik olarak önemli olacağına inanıyoruz. Bunu yaparken sadece Türkiye pazarını değil, Balkanlar, Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetleri de içine alan coğrafyadaki hacmi kapsayacak şekilde gerçekleştirmek istiyoruz. Dolayısıyla fırsatları kollama aşamasındayız” ifadelerini kullandı.

“Petrol düştü baz yağ düşmedi”

Petrol fiyatlarının düşmesine bağlı olarak sektörde yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Petronas Türkiye Genel Müdürü Burak Işıldak, “Dünyada petrol fiyatları bir anda çakıldı. Bu durum, haliyle madeni yağlarda da fiyatların azalmasına yönelik bir beklentiye yol açtı. Ancak durum pek de beklenildiği gibi olmadı. Çünkü, petrol fiyatları düşüyor fakat baz yağların fiyatları, bazyağın cinsine bağlı olarak ya düşmüyor ya da petrolle aynı oranda düşmüyor. Euro veya Dolar bazında sabit kalan veya çok az düşen ithal bazyağ fiyatları, dövizde yaşanan artış nedeniyle TL olarak artmış oldu. Maliyetlerimiz, yılın ilk 5 ayında katık paketine bağlı olarak; yüzde 12 ila 20 arasında arttı.

Bununla birlikte Türkiye’de üretilmekte olan Grup I sınıfı bazyağları ile üretebildiğimiz ürünlerde, maliyet artışı yine katık paketine bağlı olarak çok daha az oldu; keşke her ürünü Grup I bazyağları ile üretebilsek veya Grup II ve III gibi bazyağları ve hatta maliyetlerimizde çok önemli bir etken olan katıklar da ülkemizde üretilebilse de bizim de sektör olarak ithal girdiye bağımlılığımız azalsa. Petrol fiyatlarıyla bazyağ fiyatlarının dolayısıyla bizim maliyetlerimizin birbirine paralel gitmemesini biz de sahada anlatmakta zorlanıyoruz” açıklamasını yaptı.

“Petronas, dijitale yatırımın meyvelerini pandemi döneminde topladı”

Şirketin küresel ölçekte teknolojiye yaptığı önemli yatırımlar sayesinde pandemi sürecine kolay bir şekilde adapte olduğunu aktaran Burak Işıldak, “Dijitalleşmeyi 4-5 senedir giderek artan yoğunlukta kullanıyoruz. Sadece iletişim olarak değil, pazarlama olarak da dijitalleşmeden faydalanıyoruz.

Bu kapsamda, Petronas ve Petronas Lubricants International’ın yaptığı yatırımların meyvesini pandemi döneminde almış olduk. Örneğin biz, sadece bir günde uzaktan çalışma düzenine geçtik ve tüm çalışanlarımız evinden çalışma kabiliyetine sahipti. Türkiye’de faaliyetlerimizi asla durdurmadan uzaktan çalışma ve dönüşümlü çalışma sistemleriyle işimizi devam ettirdik.

Covid-19 süreciyle dijitalleşme artık daha da önemli olacak. Bundan sonra da altyapısı kurulu olan sistemi daha çok kullanacağız. Çünkü, zaman ve maliyetlerden ciddi tasarruflar ediliyor. Ayrıca, tüm eğitimlerimizi de dijital üzerinden aktarmaya başladık; güzel ülkemizin her yerinden müşterilerimiz, distributörlerimiz bu eğitimlere canlı olarak katıldılar. Hem eğitimlerden çok verim aldık hem de müşterilerimizle, çalışanlarımızla, ağımızla temas kurmaya devam etmiş olduk” diye konuştu.