Kutlu 'Mahalle yanıyor, mahallenin delisi saçlarını tarıyor"

 Sabah saatlerinde AK Parti İlçe Teşkilatı Toplantı salonunda yapılan basın toplantısına AK Parti yöneticileri ve Meclis üyeleri katıldı.

“HEPSİ ZEVKİ SEFA PEŞİNDE”

AK Parti Silivri İlçe Başkanı Rıfat Kutlu, bugün düzenlediği basın toplantısında Silivri gündemini değerlendirip Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ı eleştirdi. Kutlu “Halkının emanet ettiği, belediyeyi sen yönet diye emanet ettiği ekibe, bu sıkıntıyı bu terlemeyi yaşamaması gerektiğini düşünüyorum. Ama bugünkü durum itibariyle biz belediyeye baktığımızda belediye başkanımıza baktığımızda belediyenin yönetimine baktığımızda Silivri’nin sırtına 123 trilyon gibi ciddi bir rakamı yükleyen Silivri belediyesinin yönetimine baktığımızda maalesef hepsi zevki sefa peşinde, 5 yıldızlı otellerde,  yurtdışı gezilerinde, Bu kadar borcunuz var ama diğer tarafta bu konuda çok güzel bir Atasözümüz var;  “mahalle yanıyor, mahallenin delisi saçını tarıyor” gibi bir atasözü var.Bu konu da buna benzer bir süreci Silivri Belediyesi yaşıyor diye düşünüyorum.”dedi.

“BAŞKAN KENDİ EGOSUNU TATMİN EDİYOR”

AK Parti Silivri İlçe Başkanı Rıfat Kutlu sözlerini şöyle sürdürdü ;”Belediye de yüksek maaş alıyor diye yaklaşık 4 buçuk 5 aydır Silivri Belediyesi’nde kamu dışarıya bırakılan iki tane işçi kardeşimiz var.Şimdi bir belediyenin yurtdışı gezisinde belediyenin 5 yıldızlı otelde yapmış olduğu kampta herhalde o iki işçinin ömrü boyunca göremeyeceği kadar yüksek miktarda paralar harcanıyor.Şimdi bir taraftan ben Silivri halkının parasını kullanmak adına kendilerine yüksek maaş yazan işçilerin Silivri halkının parasını korumak için işten çıkarttım söylemini ifade eden bir Belediye Başkanı diğer taraftan o işçilerin ömrü boyunca alamayacakları paraları bir çırpıda yurtdışında vs programlarda belediye görüntüsü var.Şimdi bu yapım içerisinde aslında o arkadaşlarımızdan bahsetmişken değerli dostlar, bu işin vicdani boyutunu da değerlendirmek lazım.Şimdi biz meclis grubumuzla birlikte bir meclis toplantısı sonunda o arkadaşlarımızla iletişime geçtiğimizde şunu ifade ettik, dedik ki: Eylem yapmak herkesin en doğal hakkıdır.Ama nasıl doğal hakkıdır?Kimseye küfür etmeden, kaldırım taşlarını tabiri caizse, devletin araçlarına binalarına camlarına zarar vermeden, yani o gezi parkı olaylarındaki yaşanan hadise gibi çevreye zarar vermeden sessiz bir şekilde eylemini gerçekleştirmek herkesin en doğal hakkıdır.Haliyle bugünkü o süreci yaşayan arkadaşlarımız da uzun bir zamandır çok dirayetli bir şekilde bu eylemini gerçekleştiriyorlar.Ama Silivri öyle bir görüntü yaşadı ki çok değerli arkadaşlar, bu gezi parkında bu devletin araçlarına bu devletin binalarına, kamu binalarına, bankalarına, tabiri caizse esnaflarının dükkanını, çerçevesini indiren bir anlayışa destek veren bir siyasi zihniyet sessiz bir şekilde orada Silivri Belediyesi’nin önünde eylemini gerçekleştiren işçilerin üzerine, çocuklarının gözü önünde Silivri Belediyesi’nin zabıtaları marifetiyle sürükleyerek tabiri caizse bir mal pozisyonunda bu insanları kamyona bindirip gönderdiler.Şimdi ben bu çerçevede bu işçilerle alakalı  sizlerin aracılığıyla, sizlerin yazmış olduğu yazılar aracılığıyla birkaç noktada..Yazıyı okudum, şimdi diyor ki benden özür dilemediler, gelip benimle bayramlaşmadılar, benden özür dileselerdi affederdim diyerek bu işçilerle alakalı onlarca ifade kurdu.Bu da gösteriyor ki arkadaşlar demek ki burada başkanımızın mücadelesi bu işçilerimizin yüksek maaş alması değil bu işçilerimizin kendisinden özür dileyip, tabiri caizse bir kul gibi önünde el pençe durup haşa sayın başkanın kendi egosunu tatmin etme noktasında bir …. İçerisinde olduğunu ben düşünüyorum. Şimdi değerli dostlar tabi biz bu işin siyasi boyutuyuz.”

“BAŞKANIN BU KONUDA DA HAKKINI VERMEK LAZIM”

“Meclis üyesi olarak da bir siyasi partinin meclise gönderdiği ama genel kapsam itibariyle de o meclisi temsil etmiş olduğu Silivri halkının tamamının problemlerini tamamının sıkıntılarını o meclise yansıtmakla görevli olan arkadaşlarız. Şimdi yine son meclis toplantımıza döndüğümüzde Sayın başkanın bir ifadesi var ‘’ben polemik yapmayı severim’’dedi. Evet haklı gerçekten sayın başkan polemik yapmayı seviyor. Aslında demagoji yapmayı da seviyor. polemikle birlikte ve bu konuda çok …. Bir belediye başkanı bu konuda da hakkını vermek lazım.Ben Silivri’de belediyecilik faaliyetleri noktasında bir çöp toplamaya sıkışmış bir belediye görüntüsü veren sayın Özcan Işıklar’ın sosyal belediyecilik adı altında da hani hep ….. dediniz imar değildir, yol değildir, bina değildir …… insana dokunuştur, sosyal …….  İfadesini kullanan sayın başkanın sosyal belediyeciliğiyle alakalı sizlere ben birkaç örnek vermek istiyorum değerli arkadaşlar. Mesela yıllardır halkımıza ucuz ve kaliteli ekmek satacağız demagojisi yaptı dimi? Bugün en pozisyonunda arkadaşlar Silivri Belediyesi halk ekmeği? Yok ortadan kalkmış oldu.Yine gıda bankasıyla sosyal belediyeciliği geliştiriyoruz ve bu hususta ki en büyük projemizdir dedi.Ama geçmiş günlerde geçmiş aylarda yapmış olduğu bir toplantı da belediyenin asli görevi vatandaşına gıda dağıtmak değildir dedi.Bugünkü yapı itibariyle de gıda bankası tabiri caizse çökmüş bir vaziyette, işlevsiz bir vaziyette duruyor.”

“PAPAZIN ELİNİ ÖPÜP…”

“Yine bir iki demagojisine örnek vermek gerekirse Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş Silivri’ye geldiğine teşekkür ederim teşekkür ederim, teşekkür ederim Sayın Kadir Başkan teşekkür ederim ifadelerini kullanan sayın belediye başkanı Kadir başkanımızın olmadığı ortamlarda da büyükşehir bana bir kuruş para göndermiyor, ben burada her şeyi kendi imkanlarımla yapıyorum demagojisine hemen hızlı bir şekilde giren bir belediye başkanı.Yine din turizmi gelişecek işte esnafımız gelen turistlerden yapmış olduğu alışveriş karşılığında para kazanacak diye burada hani o ifadeyi çok kullanmak istemiyorum ama tabiri caizse papazın elini öpüp kendi dinini temsil eden imamların kendi belediye başkan yardımcısına kaşık atacak onların karşılama nezaketinde bile bulunmayacak bir belediye başkanının Silivri’de yapmış olduğu din turizmi altında gelen misafirleri hepimiz bu çarşıda bu ilçede oturan insanlara soruyorsunuz, esnafa geldiler mi? Yok.Sana geldiler mi? Yok.Peki bu arkadaşlar nereden alışveriş yaptı?Herhalde bu noktada belediyeyle ilişki içerisinde olan bir iki restoran, bir iki tane dükkanda alışveriş yapıldı diye ben tahmin ediyorum.Tabi büyükşehir demişken arkadaşlar, büyükşehir bize yardım yapmıyor, bunu son meclis toplantısında da sayın belediye başkanı ifade etmişti.Hem sayın başkanın hem CHP li büyükşehir meclis üyelerinin hem de benimle Tamer abinin büyükşehir salonuna hazır bulunduğumuz bir toplantı da değerli arkadaşlar, büyükşehir belediyesi eski parayla 5 trilyonluk bir rakamı Silivri Belediyesi’ne yatırıma dönüşsün diye tahsis etmiş bir belediye.Biliyorsunuz büyükşehir belediyeleri bütçeleri ayarlanırken bu manada ilçe belediyesi AKP li olan , CHP li olan, MHP li olan fark etmeksizin o bütçenin bir kısmı o ilçenin nüfus sayısı ve muhtar sayısına bölünerek belirli bir pay oranında o ilçede bir pay “

“Bu manada sadece geçmiş dönemde Silivri ilçesini Büyükşehir belediyemizin marifetiyle arkadaşlar gelen yatırım tutarı 5 trilyon.Bir önceki yılda gene 3 buçuk trilyon gibi bir rakam.Şimdi bu belediyenin Silivri de yapmış olduğu ki biz bunu Silivri belediyesinin meclis salonunda da asfalt yatırımı olarak Silivri’ye gelmesi noktasında bir karar aldık.Hem CHP li, hem AKP li grubu ortak oylamasıyla.Şimdi 5 trilyonluk bir asfaltta arkadaşlar Silivri belediyesinin 2015 yılı içerisinde Silivri’ye dökmüş olduğu asfaltın tamamına eşit.Yani bu da demek oluyor ki kendi sınırları içerisinde, Silivri belediyesinin yetkisi içerisinde bulunan yerleri belediye, Silivri belediyesinin yapmış olduğu asfaltlama çalışmalarını karşılığını da bu manada büyükşehir belediyemizin Silivri belediyesine vermiş olduğu asfalt çalışması  olduğunu sizlere ifade etmek istiyorum.”