'Köprüye derhal Hacıbektaş Veli adı verilmelidir'
Hacı Bektaşi Veli Anadolu Kültür vakfı bugün Silivri Uğur Mumcu meydanında toplanarak basın açıklaması yaptı. Grup adına basın açıklaması yapan Tamam Köroğlu 'Yazıklar olsun! Bu tutumu utanç verici bir politika olarak görüyoruz ve kınıyoruz. Bu isim derhal değiştirilmeli ve köprüye Hacıbektaş Veli adı verilmelidir' dedi.
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar’ın yanı CHP, ÖDP,STK’lar ve Eğitim Sen üyeleri destek verdiği basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı ;
“Demokrasiden, toplumsal barıştan, eşitlikten ve özgürlükten yana olan tüm kurum, birey, aydın, yazar ve sanatçı dostlara sesleniyoruz.
İstanbul’da yapımına başlanan “3. Boğaz Köprüsü” AKP’nin Yeni Osmanlıcılık politikaları çerçevesinde isimlendirildi. Köprünün ve otoyolun yapımındaki doğa ve çevre katliamı tam da köprüye verilen “Yavuz Selim” adına uyan bir tutumdur. Ecdadı Yavuz Selim, Şeyhül İslamın fetvaları ile Alevileri katletti. Torunları diyanet İşleri Başkanlığının, müftülerin fetvaları ile doğayı, çevreyi katlediyor bu da yetmiyor Alevilerin katli olduğu dünya tarafından bilinen birinin adı iki kıtayı bir birine bağlayan köprüye veriliyor…!!! Yazıklar olsun! Bu tutumu utanç verici bir politika olarak görüyoruz ve kınıyoruz. Bu isim derhal değiştirilmeli ve köprüye Hacıbektaş Veli adı verilmelidir.
İnkar, nefret ve şiddet dilini her alanda kullanan AKP Yetkilileri ve Başbakan biz Alevilere karşı sistematik asimilasyon ve yok etme politikasına devam ediyor. Yaklaşık 11 Yıldır sürdürülen sistematik politika ile inançsal, kültürel, politik, ekonomik, eğitim yaşamı ve kamusal alanın tamamı AKP’nin Türk/İslamcı politikaları ile kuşatılmıştır. Adeta teokratik bir iktidar örneği sergileyen AKP inançlara saldırıyor, alkolü yasaklıyor, ağaç ve doğa katliamı yapıyor, zorunlu din dersine devam ediyor, cemevlerimizi yasaklıyor… Ülkeyi rant alanına çeviriyor ve savaş kışkırtıcılığına devam ediyor.
Hani Başbakan “Dersim için gerekiyorsa özür diliyordu?” işte Dersim’de mağaralara doldurularak katledilen canlarımızın kemikleri ortalığa saçıldı!!! Bu kirli tarihe sahip çıkmakla nereye varacağınızı sanıyorsunuz?
Kamuoyu ile sadece bir günlük Alevi Hak İhlalleri bilançosunu paylaşalım. TRT Gazeteci Nedim Şener’in “Aleviler Ne İstiyor?” yazı dizisinin reklamına “Sakıncalı” diye yasak koydu. Ankara, Dikmen’de Alevilerin posta kutularına Maraş, Çorum ve Madımak’ı anımsatan katliam tehditleri içeren bir bildiri bırakıldı. Yozgat’ta bağlı nüfusunun tamamı Alevi olan Bahadın Kasabası’nda TÜİK “Diyanet İşleri Başkanlığı” talimatları ile “Alan araştırması” adı altında ırkçı, asimilasyoncu bir “Anket” çalışması yapıyor…!!! İşte AKP’nin “Alevi Açılımının” geldiği nokta budur! AKP ve Başbakan bu ırkçı politikalarla gerginlik ve şiddet politikası yaparken bir yandan da “Yeni anayasa ve seçimler” sürecini kendi politikasınca yönetmiş, dizayn etmiş oluyor.
Bu ırkçı, gerici, faşist politikalara karşı sessiz kalmayacağız. Yaşamın her alanında Demokratik Alevi Hareketinin özgürlük ve eşit yurttaşlık mücadelesi yükselerek devam edecek.