Köpeğin vasiyeti ve kadı efendi!
Zamanın birinde adamın biri, Müslüman mezarlığına ölü bir köpeği defnetmiş. Görenler onu, zamanın Kadısına şikayet etmiş.
Zamanın birinde adamın biri, Müslüman mezarlığına ölü bir köpeği defnetmiş. Görenler onu, zamanın Kadısına şikayet etmiş.
Kadı adamı çağırıp işin doğrusunu sorar
Adam:
-“Doğrudur, öyle yaptım, çünkü köpeğin bana vasiyeti böyleydi, onun vasiyetini yerine getirdim” der.
Kadı:
-“Sen bizim aklımızla alay mı ediyorsun” diye çıkışır”.
Adam:
-Hayır efendim, aynı zamanda bana:“Kadı'ya da 10 bin dirhem vermemi vasiyet etti” dedi der.
Bunu duyan Kadı:
-“Rahmetli köpeğin ölümü bizi fazlasıyla üzdü” der.
İnsanlar, Kadı’nın değişen bu tavrına hayret ederler.
Kadı onlara:
-“Bu durum sizi hayrete düşürmesin cemaat, bu köpeğin geçmişini araştırdım,Ashab-ı Kehf köpeği (Kıtmir)’in soyundan geldiğini keşfettim” diye cevap verir.
Evet dostlar,aslında bugün çok kimsenin hali budur derim.Katılır katılmlazsınız.
” Bazı “insanların; değerleri, duruşları, rağbetleri ve menfaatleri çerçevesinde değişir. “Hak" elbisesi giydirerek ve sureti haktan görünerek sunmaya çalışırlar..
Oysaki en önemli olan, adalet çizgisinden sapmadan her dönem adam kalabilmektedir. Hikâyedeki kadı efendi gibi fırıl fırıl dönebilen, üç kuruşluk menfaat için kendi karakterini ve mesleğini de peşkeş çekerek onlarca insanı da kandırmak? ?
Yani Adalet ölürse cehalet yeşerir…
Asıl mesele ise ; Kişiliğinden, karakterinden taviz vermeden insan öğüten yel değirmenine karşı insan gibi durabilmektedir…
Ben adaleti çok seviyorum. Adaleti can pahasına da savunurum. İnancım; hayat adil olmayabilir lakin bu bizlerin adi olacağımız anlamına gelmiyor. Üç günlük dünya yahu. Dün bugün yarın! Bu kadar! Değer mi mazlumun ahınla yaşamak? Görmezden gelmek? Hak yemek? Ödün vermek? Sonra da Kün fe yekün demek? Diyebilmek?
Adaletli olmak kadar güzel başka bir şey göremedim ben.İçinde çok fazla değer barıdırıyor çünkü.Ahlak güven,displin,hak,Adalet insana güven veriyor güç veriyor. Adalet insana yaşam hakkı veriyor…
Hazreti Muhammed’in çok güzel bir sözü vardır,der ki: “Adaletli sultan, yeryüzünde Allah’ın gölgesi ve mızrağıdır”diye.Bakar mısınız lafın kutsallığına?
İngiliz doktor ve bilim adamı olan William Watson’un bu sözünü ise,kendimi bildim bileli can pahasına savunurum,der ki: “Adalet Yerini Bulsun İsterse Kıyamet Kopsun”!
Kelimelerin arkasına geçin lütfen.Sadece okumayın! Kelimelerin köklerine inin lütfen,orada bir dünya saklıdır! Günümüzde maalesef dilin iletişim boyutu ön plana çıkarılmakta, estetik, zevk boyutu ihmal edilmektedir. Dilin imkânlarını iyi kullanmak, kelimeleri sanatsal yönleriyle ifade etmek için sözcüklerin geçirmiş oldukları aşamaları bilmek, onların anlam derinliklerine vâkıf olmak gerekmektedir...
Dil zevki, kelime zevkinden başladığını hatırlatmak isterim; bizlerin dünyası sahip olduğumuz ve kullandığımız kelimelerin dünyası kadardır. İnsanların ruhu gibi kelimelerin de bir ruhunun olduğu, bu ruhun bizim kültürel dünyamızın köklerini oluşturduğunu bilmemiz gerekir…
Okumak anladım anlamına gelmedi hiç bir zaman insanımız arasında.Okuyup okuduğunu anlayan insan kötülüğe çok çok uzaktır.Peki şimdiki günümüz kötülüğe yakın mı uzak mı?
Okuduğumuzu anlıyorsak neden bu kadar kötülük?
Okuyup anlamadıysak da neden bu boş yaşam?
Sevgi ve adaletle kalın...Dediğim gibi; Adalet Yerini Bulsun İsterse Kıyamet Kopsun”!
Chenay Kobak