İstanbul Üniversitesi'nde 'Ailevi Akdeniz Ateşi Hasta Okulu ve Bilgilendirme Toplantısı' gerçekleştirildi

İstanbul Üniversitesi'nde Ailevi Akdeniz Ateşi: Hastalık Tanısı, Tedavisi, Takibi ve Yaşanan Zorluklar Hasta Okulu ve Bilgilendirme Toplantısı gerçekleştirildi. Prof. Dr. Ahmet Gül, 'Ailevi Akdeniz ateşinin Türkiye'deki sıklığı binde birden daha çok ve dünyada en çok hasta Türkiye'de yaşıyor. Bu nedenle bizim için ayrı bir önemi var' ifadelerini kullandı.

İstanbul Üniversitesi'nde 'Ailevi Akdeniz Ateşi Hasta Okulu ve Bilgilendirme Toplantısı' gerçekleştirildi
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İstanbul Üniversitesi’nde "Ailevi Akdeniz Ateşi: Hastalık Tanısı, Tedavisi, Takibi ve Yaşanan Zorluklar Hasta Okulu ve Bilgilendirme Toplantısı" gerçekleştirildi. Prof. Dr. Ahmet Gül, “Ailevi Akdeniz ateşinin Türkiye’deki sıklığı binde birden daha çok ve dünyada en çok hasta Türkiye’de yaşıyor. Bu nedenle bizim için ayrı bir önemi var” ifadelerini kullandı.

Sık görülen hastalıklardan biri olan ailevi Akdeniz ateşi hastalığıyla ilgili İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası’nda bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılarla Prof. Dr. Ahmet Gül önderliğinde hastalıkla ilgili tanı, tedavi ve takibiyle ilgili en güncel bilgiler paylaşıldı. Toplantı öncesinde İhlas Haber Ajansı’nın sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Ahmet Gül, ailevi Akdeniz ateşi hastalığının Türkiye’de sık görülen bir hastalık olduğunu belirterek, “Bugün burada ailevi Akdeniz ateşi ile ilgili Hasta Okulu için toplanmış bulunuyoruz. Toplantımızın amacı hastalarımızı güncel gelişmeler konusunda bilgilendirmek, bir takım yanlış bilgileri düzeltmek ve yapılan çalışmalarla ilgili olarak kendilerinden ihtiyaç belirleyici, gerçek ihtiyaçları tanımlayıcı geri dönüşler alıp birlikte ortak çözümler geliştirmek üzere bir arada bulunmak. Ailevi Akdeniz ateşi Türkiye’de sık görülen nadir bir hastalık. Nadir hastalık denilince 2 binde birden daha az görülen hastalıkları anlıyoruz. Oysa ailevi Akdeniz ateşinin Türkiye’deki sıklığı binde birden daha çok ve dünyada en çok hasta Türkiye’de yaşıyor. Bu nedenle bizim için ayrı bir önemi var ve Türkiye’de hastalığın takip ve tedavisi öncelikli alanlar içerisinde yer alıyor” dedi.

“Projenin amacı yeni ilaçlar geliştirmek”

Geliştirmiş oldukları İNFLAM-IST projesi ile amaçlarının yeni ilaçlar geliştirmek olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ahmet Gül, “Hastalığın mekanizmasıyla ilgili, tedavi yollarıyla ilgili önemli gelişmeler var ama bu gelişmeler için kullandığımız ilaçların büyük çoğunluğunu yurt dışından getiriyoruz. Bizim projemizin temel amacı Ailevi Akdeniz Ateşi modelinden başlayarak aynı iltihap mekanizmasıyla gelişen inflamazon yoluyla ortaya çıkan bütün hastalıkların tedavisinde kullanılacak yeni ilaçlar, bio göstergeler geliştirmek ve bu ilaçların akılcı kullanımını sağlayacak projeler üretmek. 1004 Projeleri TÜBİTAK tarafından araştırma üniversiteleri aracılığıyla desteklenen büyük ölçekli projeler. Bir teknoloji platformunu oluşturmayı hedefliyor ve yüksek teknolojiyle nano biyoteknolojik ilaçlar üretmeyi hedefliyoruz. Beraberinde de yine biyolojik ilaçlar olarak iltihap maddesinin etkisini azaltacak biyolojik moleküller geliştirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

“Takvime uygun ve oldukça başarılı yürüyen bir proje”

Prof. Dr. Gül, projenin takvime uygun ve başarılı bir şekilde ilerlediğini belirterek, “İNFLAM-İST projesi 4 yıllık bir proje. Bunun ikinci yılı tamamlanmış durumda. Geçtiğimiz perşembe günü bir değerlendirme toplantısı yaptık. Takvime uygun ve oldukça başarılı yürüyen bir proje. Önümüzdeki 2 yılın sonunda elde ettiğimiz verileri sanayi ölçeğinde üretecek şekilde endüstri partnerlerimize devretmiş olacağız. Dolayısıyla ülkemize tamamen yenilikçi her şeyiyle Türkiye’de tasarlanmış biyo-teknolojik ve nano-teknolojik ürünlerin ve bunların akılcı kullanımını sağlayacak biyo-göstergelerin geliştirilmesini hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.