İlker Başbuğ 'darbe iması' soruşturmasında ifade verdi
Genelkurmay eski Başkanı İler Başbuğ, yeni çıkan kitabına ilişkin bir gazetedeki söyleşisi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi.
Genelkurmay eski Başkanı İler Başbuğ, yeni çıkan kitabına ilişkin bir gazetedeki söyleşisi nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan soruşturma kapsamında ifade verdi.
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ, 4 Ocak’ta çıkan yeni kitabına dair bir gazeteye yaptığı söyleşide, ‘Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir ihtimalle önlenebilirdi’ ifadelerini kullanmıştı. Başbuğ’un sözlerinin ardından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçundan soruşturma başlatılmıştı. Başbuğ, soruşturma kapsamında avukatı İlkay Sezer ile birlikte Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek ifade verdi.
Savcılık işlemlerinin ardından adliyeden ayrılan Başbuğ’un avukatı Sezer sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Müvekkilimiz İlker Başbuğ, kendisi hakkında yapılan suç duyurularına ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın daveti üzerine bugün ifade vermiştir” ifadelerine yer verdi.Avukat Sezer, İlker Başbuğ’un açıklamasını da sosyal medya hesabından paylaştı. Açıklamada, “Dünya Adalet Projesinin Hukukun Üstünlüğü Endeksinde Türkiye 2020 yılında, 128 ülke arasında 107. sırada yer almıştır. Bu Türkiye’ye yakışan bir sonuç değildir. Hukukun üstünlüğü konusunda bir ilerleme, iyileştirme gerçekleştirilemeden Türkiye’nin karşı karşıya kaldığı sorunları, başta ekonomi olmak üzere çözebilmesi zordur. Bu nedenlerle hukuk ve yargı konusu Türkiye’nin birinci öncelikli sorunudur, konusudur. Son kitabım Türkiye Cumhuriyeti’nde Güç Odaklarının Mücadelesi, kitap serisinin üçüncüsüdür. Bu kitap 1961-1980 dönemini o günün şartlarında ve o günlerde gelişen olaylar çerçevesinde değerlendirmektedir. 4 Ocak 2021 günü bir gazetede bu kitabın tanıtımıyla ilgili bir söyleşim yayınlandı. Bu söyleşiden hareket edilerek hakkımda suç duyurularında bulunuldu. Hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu, var olduğu bir ortamda bu söyleşiden bir suç unsuru çıkartılabilmesi söz konusu bile olamaz. Bu nedenlerle bu suç duyurularına itibar etmiyorum. Bu inançla da bu suç duyurularına karşı hiçbir şekilde savunma yapmayacağım. Bu davranış Anayasa’ya hukukun üstünlüğüne ve kendime olan saygımın doğal sonucudur” ifadeleri yer aldı.