Gemlik Kitap Limanı edebiyatın önemli isimlerini ağırlamaya devam ediyor
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da birçok yazar, şair ve gazetecinin konuk olduğu fuarın bu yılki konukları arasında çocuk edebiyatının ve karikatür dünyasının sevilen isimleri de kitapseverlerle buluşmaya devam ediyor.
Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da birçok yazar, şair ve gazetecinin konuk olduğu fuarın bu yılki konukları arasında çocuk edebiyatının ve karikatür dünyasının sevilen isimleri de kitapseverlerle buluşmaya devam ediyor.
Gemlik Kitap Limanı ismiyle düzenlenen fuar, bu yıl 16 - 24 Eylül tarihleri arasında, Gemlik İskele Meydanı’nda gerçekleşiyor. Fuarın ilk gününden itibaren birbirinden önemli konuklar yer alırken ziyaretçiler yoğun ilgi gösteriyor.
Çocuk edebiyatının sevilen kalemlerinden Birsen Ekim Özen, "Hikayeler Bizi Değiştirir" başlığıyla Gemlik Kitap Limanı’nda söyleşi gerçekleştirdi. Kitaplarında, macera yüklü ve hayata dair önemli noktaların konuları ele alan Özen, çoçocuk ve yetişkin konuklarlarla sohbetinin ardından imza etkinliği gerçekleştirdi.
Birsen Ekim Özer’in ardından söyleşi sahnesine gençlerin Otisabi’si Yılmaz Aslantürk ve Kaya, Çağatay karakterleri ile yeni kuşak mizah anlayışına damga vuran, Kubilay Odabaş çıktı. Çizimlerinden ve hikayelerinden söz eden ünlü karikatüristler daha sonra çizgi romanlarını imzaladı.
"Okumak ile DNA arasında bir bağ vardır "
Sözlerine, yazmayı sevdiği için hep yazdığını söyleyerek başlayan Özen, 120’nin üzerinde kitabının olduğunu aktardı. Söyleşiye katılanlara, ’Neden Okuduğunuzu hiç düşündünüz mü?’ soru yönelten yazar ardından, ’Bütün anne, babalar ve öğretmenler çocuklarına ’Kitabını okudun mu?’ şeklinde soru sorar. Anne ve babaların bunu söylemesinin derininde nedenleri var. Birincisi; bu DNA’mızda kayıtlıdır. Okumak ile DNA arasında bir bağ vardır çünkü insanlar deneyimlerini birbirlerine anlatıyorlar. Hikâyelerin ortaya çıkma noktası burası, ateş bulunmadan önce hikâyeler yok. Bundan 10 binlerce yıl önce ateşi ilk defa kontrol etmeyi başarıyor insanoğlu. Ateş yakıyor ve o güne kadar geceleri üşüyen insan üşümemeye başlıyor. Vahşi hayvanlardan korkan insan cesaretle ateşin yanında vahşi hayvanlardan korunuyor. Artık geceleri sessizce mağaralara girip uyumak zorunda kalmayan insan ateşin başına oturur sohbet etmeye başlar. Kendi yaşadıklarını başkalarına anlatmaya başlar. İşte hikâyelerin çıkma noktası burasıdır" şeklinde konuştu
Günün ikinci programında ise nlü karikatür dergileri Gırgır, Avni, Fırt, Penguen ve Uykusuz çizerlerinden olan Yılmaz Aslantürk ve Kaya, Çağatay karakterleri ile yeni kuşak mizah anlayışına damga vuran Kubilay Odabaş, "Çizgiye Kadın-Erkek İlişkileri" başlığıyla okurlarıyla buluştu.
"Ben aslında kadınlara erkekler hakkında tüyo verdim"
Ünlü çizerler, günümüz dünyasındaki kadın-erkek ilişkileri üzerinde durarak hikâye oluşturan ve eğlenceli bir şekilde karikatürize ettiklerini aktardı. Konuşmalarının devamında Aslantürk, " Erkeklerin kadınları tavlarken düştükleri komik durumu çizimlerimde anlatırken erkeklerin tarafındaymış gibi gözüksem de aslında kadınlara tüyolar verdim" ifadelerini kullandım. Çizimler hakkında konuşan Aslantürk, "Çizgiler sade ve anlaşılır olmalı, laubali çizgi olursa o konuyu da bozar" dedi.
Söyleşinin devamında konuşan genç karikatürist Kubilay Odabaş çizim uslübuna değinerek, "Karikatürlerimde ince bir çizgi var. Anlatmak istediğim o çizginin bir tarafında kalırsa etkisi büyük olabilir. Fakat bu çizgi aşılırsa çok sert ve rahatsız edici olabilir. Çizgilerin net olması, anlatmak istenilen ile çizgilerin uyum içerisinde olması gerek. Ayrıca okuyan kişiye de nasıl geçtiği de çok önemli" derken Aslantürk bu düşünceye karşılık, çizimleri enstrümana benzeterek bir filmde kullanılan müzik gibi olduğunu aktardı.