Fon davasında Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Fernando Muslera ilk kez konuştu

Yüksek kar getirili özel fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen Seçil Erzan'ın yargılanmasına devam ediliyor. Duruşmada müştekilerden Turan, Muslera ve Belözoğlu ilk kez konuştu.

Fon davasında Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Fernando Muslera ilk kez konuştu

Yüksek kar getirili özel fon vaadiyle aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam ediliyor. Duruşmada müştekilerden Turan, Muslera ve Belözoğlu ilk kez konuştu.

Yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolcular Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 21 kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen Şube Müdürü Seçil Erzan’ın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen 7 sanıklı duruşmada tutuklu sanıklar Seçil Erzan ile Ali Yörük ve bazı tutuksuz sanıklar hazır bulundu. Duruşmaya aralarında Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu’nun da bulunduğu bazı müştekiler de taraf avukatlarıyla katıldı.

"Anaparamın üzerine herhangi bir kazancım olmadı"

Duruşmada müşteki Fernando Muslera, "Her şeyden önce burada bulunan herkese günaydın" diyerek tercüman aracılığıyla ifade vermeye başladı. Muslera ifadesinde, "Ben Seçil Erzan’ı 2011’de tanıdım, bankada çalışıyordu. Beni arayıp bir teklifte bulundu. Hakan Ateş ile Mehmet Aydoğdu adına bankanın bir fon hesabı bulunduğunu ve bu iki ismin fon hesabının başındaki isimler olduğunu söyledi. Bankanın Florya şubesinden 700 bin dolar para çektim, daha sonra bu parayı Musa Mert Çetin’e verdim. Seçil Erzan’ın ofisine elden götürdüm. Sonraki sefer 500 bin dolar çekip tekrar Musa Mert Çetin’e verdim, bu kez bankanın içerisine, ofisine girmeden elden verdim. Seçil Erzan bana, bu paranın bana geri ödeneceğini içeren resmi bir evrak da verdi, geri ödeneceğine dair imzalı kağıt verdi. Bana 1.2’lik yatırıma karşılık 700 bin geri verildi, anaparamın üzerine herhangi bir kazancım olmadı. Seçil hanımla iş ilişkisi dışında yakınlık ilişkimiz yoktu" dedi.

"Ben bankanın büyüklüğüne güvendim ayrıca Seçil’in orada müdür oluşu da önemli bir faktördü"

İfadesine devam eden Muslera, "Ne kadar yatırım yaparsam yüzde 35 kazanacağımı söyledi, almam gereken kazancımı zamanında alamadım. Beni ikna etmek için ünlü kişilerin isimlerini verdi bana ve beni rahat ettirmek için bu isimleri verdi. Şikayetçiyim. Ben bankanın büyüklüğüne güvendim ayrıca Seçil’in orada müdür oluşu da önemli bir faktördü. Mert’e sadece paramı transfer etmesi için güvendim ben. Bir süre sonra da bir şeylerin ters gittiğini anlayıp anaparamı kurtarmaya çalıştım" ifadelerini kullandı.

"Ben hiç para almadım’’

Muslera’nın ardından söz alan müşteki Emre Belözoğlu, söze 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak başladı. Belözoğlu ifadesinde, ‘’Bizim adımıza süreç aslında kuzenimin bana söylemesiyle başladı. Volkan abiyle konuşmama binaen aynı gün içinde 4 milyon 290 bin dolar sonra, 1 milyon 400 bin dolar verdim. Bazısını ben, bazısını şoförüm teslim etti Seçil Erzan’a. Seçil ile telefonda görüşmüştüm ilk parayı teslim etmeden önce. Bana bilgilendirme yaptı, bankada bir fon olduğundan ve Hakan Ateş ile Mehmet Aydoğdu’dan bahsetti. Beni arayıp daha fazla yatırırsam daha çok kar olacağını söyledi. Bana yeniden para getirmemi söylediği dönemde aslında net bir rakam söylemişti, 10 milyon, 5 milyon dolar gibi rakamlar söyledi. Borca binaen almış olduğum paralar da vardı. Ben de elimden gelen parayı topladım. Paraları teslim ettikten sonra kendisiyle görüştüm. Olaylar olduktan sonra Seçil’e ulaşamayınca bana verilen belgelerle birlikte bankaya gittiğimde Seçil Hanım bankada yoktu. Ben hiç para almadım’’ dedi.

"Her zamanki gibi bankacılık işlemi yaptığımı düşündüğüm için kafamda hiç soru işareti oluşmadı’’

İfadesine devam eden Belözoğlu, ‘’Ben Volkan’a değil Seçil hanıma ve bankaya güvendim. Her zamanki gibi bankacılık işlemi yaptığımı düşündüğüm için kafamda hiç soru işareti oluşmadı. Aşırı şüphe duyduğum bir hal de olmadı açıkçası. İmzaları dokümanları Volkan Bey imzaladı. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum, ne zaman çağırsanız da gelirim. Ayrıca, Seçil Erzan bu fonda Fatih Terim’in parası olduğunu söyledi ama Fatih Terim’le hiçbir şekilde bu konuyla alakalı görüşmedim. Hiçbir şahsa inanarak, kimseye güvenerek bu yatırımı yapmadım. Bankadan net bir şekilde Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu yüzünden katıldım. İsmi geçen herkesten de şikayetçiyim’’ şeklinde konuştu.

"Fatih hoca o anlamda bizim büyüğümüzdür’’

Bu sırada kendisine, Seçil Erzan ile görüşmelere neden Fatih Terim ile gitmediği sorulan Belözoğlu, ‘’Fatih hoca o anlamda bizim büyüğümüzdür. Ben sadece bankaya güvendim, kendim gittim bankaya ve 7 Nisan’da Seçil’e ulaşamayınca elimdeki belgeleri de bankaya sundum’’ diye yanıtladı.

"Seçil Erzan, bankası tarafından da 15 yıllık başarı öyküsü anlatılan bir kadındı’’

Belözoğlu’nun ifadesinin ardından ise müşteki Arda Turan’a söz verildi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayan Turan ifadesine başlamadan önce herkes adına, Seçil adına da kendi adına da üzgün olduğunu söyledi. Daha sonra ifade vermeye başlayan Turan, Seçil Erzan’ı tanıdığında Galatasaray’daki ikinci döneminde olduğunu belirterek, ‘’Kendisi Denizbank’ın gücünü arkasına almış, güç veren bir hanımdı. Bir sürü işlemini de futbolcularla yapardı, ben de kendisini Florya’da ziyaret etmiştim. Benden bir mevduat istemişti ben de o zamanlar mümkün olmadığını ancak fırsat olursa değerlendirebileceğimi söylemiştim. Seçil Erzan, bankası tarafından da 15 yıllık başarı öyküsü anlatılan bir kadındı. Bir terfi ile müdür de olmuştu’’ dedi.

"Seçil arayıp bana paramı fonda değerlendirebileceğimi söyledi, ‘faiz değil, tamamen fon getirisi’ diyerek beni ikna etti’’

İfadesine devam ettiği sırada dili sürçen Turan, ‘’Kusura bakmayın, sinirli ve de üzgünüm’’ dedi. Sonrasında Turan, ‘’Ben hayatımda hiç faiz almamış biriyim. Seçil arayıp bana paramı fonda değerlendirebileceğimi söyledi, ‘faiz değil, tamamen fon getirisi’ diyerek beni ikna etti. Bana o kadar yüksek getiri de söylememişti, ben de buna güvendim. Sonra 10 milyon dolar civarı para getirirsem bana bu fondan faydalanabileceğimi söyledi. Ben de bu fırsatı Denizbank’ta değerlendirerek yapabileceğimi düşündüm. 13 milyon 900 dolara yakın para verdim o da söz verdiği üzere 6 milyon 400 bin doları istediğim zamanlarda getirdi. Kendi paramdan 7 buçuk milyon dolar kaldı. Seçil’e parayı ilk teslim ettiğimde imzalı kağıt da almadım. Ekrandan gördüm sadece’’ şeklinde konuştu.

"Denizbank gelip şube müdürüne sahip çıkmalıdır, Seçil Erzan’a değil’’

Seçil Erzan’a paraları hep neden elden verdiklerinin sebebini sorduğunda kendisine paranın hazinede değerlendiği cevabını verdiğini belirten Turan, ‘’Ben vicdanı olan bir adamımdır. Seçil Erzan’ı para için aradığımda bana ‘annem hasta‘ dedi. Ben de ‘geçmiş olsun’ deyip telefonu kapattım. Hiçbir zaman yüksek faiz getirisi, bilmem ne istemedim. Ben Denizbank şube müdürüne güvendim. Ben hayatım boyunca futbolculuk yaptım, futbolcular sürekli bankaya gitmezdi. Ne zaman banka işlemim olsa Seçil bana ‘Ardacım sen rahatsız olma ben gelirim’ diyordu. Ben tüm samimiyetimle birlikte söylüyorum, bankaya güvendim. Aslında hepimiz mağduruz. Denizbank gelip şube müdürüne sahip çıkmalıdır, Seçil Erzan’a değil’’ dedi.

"7 buçuk milyon dolar kaybettim ama asla hakaret etmemeye çalıştım’’

Arda Turan hayatı boyunca kimseyi tehdit etmediğini de belirterek, ‘’Seçil Erzan’a hakaret etmemeye çalıştım. 7 buçuk milyon dolar kaybettim ama asla hakaret etmemeye çalıştım. Bankacılık işlemleri benim açıkçası anlamadığım işlemler. Benim planım şuydu, nakit biriktirip fondan çıkıp kalan paramı Denizbank sonrasında yönetsin. Bu şekildeydi planım. Denizbank hem Galatasaray’a hem de milli takıma yakın bir bankadır. Beni arayan olmadı bu fona para yatıracağım şeklinde. Olaylar olduğunda ben hala bir fon olduğunu, depremden veya işlemlerden dolayı bir sıkıntı olduğunu düşünüyordum’’ şeklinde konuştu.

‘’Ben bu konularda biraz safımdır, zaten saf olmasam bu kadar parayı verir miydim’’

Bu sırada mahkeme başkanı, Arda Turan’a olaylar olduğu sırada ulaşabilme imkanı olduğu halde neden Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu ile irtibata geçmediğini sordu. Arda Turan ise soruyu, ‘’İmkanımız vardı ama sonuçta Cumhurbaşkanı’na da ulaşabiliriz ama arıyor muyuz? Ben tamamen güvenimi sağlayan banka müdürüne güvendim. Ben bu konularda biraz safımdır, zaten saf olmasam bu kadar parayı verir miydim? Şube müdürüne güvenerek yaptım. Bu arada ben, ‘ben kazanıyorsam arkadaşlarım da kazanabilir, kötü bir şey olmayacak’ da diyebilirdim tabi ama bu olmadı, kimseye söylemedim. Seçil bana, bu fona her zaman para sokulmadığını ancak fırsat oldukça para sokulabileceğini söylemişti. Bana, ‘fırsat oldu, kullanmak isteyen arkadaşların olabilir mi Arda’ diyordu ama ben kimseye söylemedim’’ diye konuştu.

‘’Ben kaybettiğim paramı geri alırsam Seçil yatmasın, beni ne ilgilendirir?’’

Kendisine şikayetçi olup olmadığı sorulan Arda Turan, ‘’Maalesef şikayetçiyim. Sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanma hususunu sonra değerlendireceğim. Ayrıca, ben paramı geri alırsam Seçil yatmasın. Beni ne ilgilendirir?’’ ifadelerini kullandı.

Hakan Ateş ile görüşmeye neden Fatih Terim ile gittiği soruldu

Turan’a ayrıca, olayların ortaya çıkmasının üzerine Hakan Ateş ile görüşmeye giderken Fatih Terim’i de neden çağırdığı soruldu. Turan ise ‘’Fatih hoca bu konuda bizim büyüğümüzdür, bu konularda bizim hamimizdir, Hakan Ateş’i de tanır. Bu yüzden onunla gitmiştik’’ diye yanıtladı.

Mahkemenin verdiği yarım saatlik aranın ardından duruşmaya devam ediliyor.