Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhalefete: 'Eğer dürüstseniz, samimiyseniz yeni yasama döneminde başörtüsü meselesini anayasayla teminat altına alalım'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Eğer dürüstseniz, samimiyseniz yeni yasama döneminde başörtüsü meselesini anayasayla teminat altına alalım. Ama dürüst olmazsanız sadece grup toplantısı salonunda değil, 780 bin kilometrekarelik vatan toprağında sizi milletimize bangır bangır anlatacağım dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan muhalefete: 'Eğer dürüstseniz, samimiyseniz yeni yasama döneminde başörtüsü meselesini anayasayla teminat altına alalım'
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Eğer dürüstseniz, samimiyseniz yeni yasama döneminde başörtüsü meselesini anayasayla teminat altına alalım. Ama dürüst olmazsanız sadece grup toplantısı salonunda değil, 780 bin kilometrekarelik vatan toprağında sizi milletimize bangır bangır anlatacağım" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de AK Parti Grup Toplantısı’nda konuştu. 28. Dönemin ilk grup toplantısının hayırlı olması temennisinde bulunan Erdoğan, vekillere çalışmalarında başarılar diledi.

Milletvekillerinin yeni görevlerinin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "27 Dönem meclis çatısı altında çalışan tüm arkadaşlarıma bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. Hayatını kaybeden milletvekillerimizi rahmetle yad ediyorum. Daha fazla çalışarak, daha fazla hizmet üreterek bu kardeşlerimizin hatıralarını yaşatacağız. 14 ve 28 Mayıs seçimlerini her anı hafızalara kazınan muhteşem bir zaferle tamamlamanın mutluluğu içindeyiz" dedi.

Seçim çalışmalarında görev alanlara teşekkürlerini ileten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Grubumuzun ilk toplantısı vesilesiyle, bir kez daha tarihimizin en kritik seçimlerinden birini zaferle taçlandıran herkese, her bir dava arkadaşıma teşkilatımızın tüm mensuplarına burada şükranlarımı sunuyorum. Seçim kararının alındığı 10 Mart tarihinden itibaren canla başla çalışan, genel merkez birimlerimize, kadın kollarımıza, gençlik kollarımıza, il ilçe belde teşkilatlarımıza, tüm adaylarımıza, aday adaylarımıza, mahalle ve köy temsilcilerimize yürekten teşekkür ediyorum. Milletimizin emanetine sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar fedakarca sahip çıkan, hileye, hurdaya, milli irade gaspına izin vermeyen tüm sandık müşahitlerimize tebriklerimi iletiyorum" açıklamasını yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim sürecine destek veren Cumhur İttifakı ortaklarına da tek tek teşekkür ederek, "Bu seçimlerde kendi teşkilatlarımız yanında Cumhur İttifakı’nda beraber hareket ettiğimiz ortaklarımızla gerçekten olağanüstü çaba harcadık. Sergilediğimiz dayanışma ile çıkar birlikteliği değil, ilkeler ittifakı olduğumuzu bir kez daha gösterdik. Kıymetli genel başkanlarla deprem bölgesindeki kardeşlerimizin acılarını beraber paylaştık. Milletimizin hayalini süsleyen pek çok projenin açılışını birlikte yaptık. 15 Temmuz gecesi FETÖ’cü darbecilere karşı direnirken meydanlarda kurduğumuz ittifakı daha da güçlendirdik. Buradan beraber, omuz omuza mücadele verdiğimiz MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye ve tüm Ülkücü kardeşlerimize, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’a ve tüm Milli Görüşçülere, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve Alperenlere, DSP Genel Başkanı Önder Aksal’a ve arkadaşlarına, HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve arkadaşlarına en kalbi şükranlarımı sunuyorum. 28 Mayıs seçimleri öncesinde şahsımıza destek açıklamasında bulunan Sayın Sinan Ogan ile birlikte tavrını milli iradeden yana koyan herkese teşekkür ediyorum. Cumhur İttifakı olarak budan sonra da vatanımızın bekasını, milletimizin istiklal ve istikbalini en üstte tutmayı sürdüreceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

Depremzede vatandaşlara da destekleri için ayrı bir parantez açan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnancımıza göre zaferin yegane sahibi Allah’tır. Zafere giden yolu ise dua ve destekleriyle aziz milletimiz döşemiştir. Bize oy versin ya da vermesin oyunu kullanan, tercihini demokratik yollarla gösteren tüm vatandaşlarıma, özellikle uğradıkları onca hakarete rağmen iradelerine sahip çıkan depremzedelerimize teşekkür ediyorum. Deprem bölgesindeki kardeşlerimizin desteğini asla unutmayacağımızın bilinmesini istiyorum. Aynı şekilde kimi zaman kilometrelerce yol gitme pahasına demokrasimize güç veren yurt dışındaki vatandaşlarıma minnettarlığımı özellikle ifade ediyorum. Gurbetçilerimiz, her iki seçimde de adeta sandıklara koşarak sandıkları patlatarak Türkiye’nin iftihar vesilesi oldular. Bu seçimlerde tüm gözlerin Türkiye’ye döndüğünü gördük" dedi.

Seçim sürecinin farklı coğrafyalarda yüz milyonlar tarafından yakından takip edildiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

"Dün, yine İslam dünyasından bir ülkenin temsilcisi ziyaretime geldi. Bizde AK Parti’ye çıkan oy yüzde 99. Bunlar bir şeyi gösteriyor, ne diyorlar? Altılı Masa şimdi ne diyor? Gerekirse 16’lı masa yetmez. Bunu daha da artırman lazım. Masadaki ortakları çoğaltmak netice vermez. Bu millet, irade ister irade. Bu millet eser ister, hizmet ister. Yalanla, dolanla, talanla bir yere varılmaz. Nasıl İstiklal Harbimizde milyonlar milletimizle kenetlenmişse aynı kader ortaklığı 28 Mayıs öncesinde de sahnelendi. Afrika’dan Asya’ya yüz milyonların duasını aldık. 3 kıta 7 iklimde kardeşlerimiz ellerini semaya bizler için kaldırdı. Seçim zaferimizi bizler nasıl kutladıysak, emin olun dostlarımız da aynı heyecanla, sevinçle kutladılar. Dünyanın dört bir tarafından bizim için gözyaşı döken, haftalar boyunca bizlere hayır dualarını gönderen herkese şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Burada ismini sayamadığımız tüm kardeşlerimize son ana kadar seçim başarımız için çalışmış teşkilatımızın güzide mensuplarına şahsım, partim ve milletim adına en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Rabbime, şahsıma, böyle vefakar yol arkadaşları, dava arkadaşları, mücadele arkadaşları verdiği için sonsuz hamdüsenalar ediyorum."

Her açıdan çok zorlu bir seçim sürecinin geride bırakıldığını söyleyen Erdoğan, sadece parti olarak değil ülke siyasi tarihinin en kritik seçimlerinden birinin yaşandığını kaydetti. Erdoğan, "14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin milletin maziden atiye uzanan kutlu yolculuğunda neye tekabül ettiği zamanla daha iyi anlaşılacaktır. Bu seçimlerin tıpkı 14 Mayıs 1950 ve 3 Kasım 2002 seçimleri gibi demokrasi mücadelemizde yeni bir merhale olduğu ortaya çıkacaktır" açıklamasını yaptı.

"Hiçbir ilkenin, ahlaki çizgisinin bulunmadığı ucube bir sistemi millete dayattılar"

Muhalefeti eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’nin nasıl bir büyük varta atlattığını, uçuruma düşmekten son anda nasıl kurtulduğunu zamanla daha net göreceğiz. Muhalefetin yanında kimlerin sıralandığına baktığımızda zaten bunun işaretlerini alıyoruz. Yaklaşık bir buçuk sene önce bunlar malum, bir masa kurdular. Kıyıda kenarda kalmış kim varsa, oy oranlarına bakmadan hepsini masaya topladılar. Yaptıkları onca toplantının, görüşmenin sonunda millete proje namına elle tutulur tek bir şey sunamadılar. Adına ne derlerse desinler kurdukları masa hiçbir zaman bizzat kendi tarifleriyle bir kumar ve pazarlık masasından öteye geçemedi. Bu masaya ben kumar masası demedim, noter masası da demedim. Diyen kim? O masanın etrafındakiler. Olay o kadar acı, basiretsiz ve neticesi de ortada. Güya parlamenter sisteme, güçlendirilmiş parlamenter sisteme geri döneceklerdi. 7 tane cumhurbaşkanı yardımcısı olduğu, sabah erken kalkanın bakanlık kaptığı, hiçbir ilkenin, ahlaki çizgisinin bulunmadığı ucube bir sistemi millete dayattılar. Vizyon ve proje konusundaki açıklarını kapatabilmek için son yılların en kirli, etik ve edep dışı seçim kampanyasını birlikte yürüttüler. Ortada öyle bir mesele yokken yayınladıkları videolarla mezhep ve etnik köken fitnesini körüklemeye kalktılar. Siyasi hayatımızın hiçbir aşamasında müdahale etmediğimiz hayat tarzı üzerinden vatandaşa korku saldılar. Bay Bay Kemal, bizim vatandaşımızın hayat tarzı ile yakından uzaktan alakamız yoktur" şeklinde konuştu.

"Eğer dürüstseniz, samimiyseniz yeni yasama döneminde başörtüsü meselesini anayasayla teminat altına alalım"

Cumhurbaşkanı Erdoğan muhalefete anayasa çağrısı yaparak, "Siz, bu ülkede milletin hayat tarzıyla hep uğraştınız. Sahtekarlık yaptınız. Yeri geldi her zaman başörtüye saldırdığınız halde seçim kampanyasında milleti aldatmak için aldınız yanınıza bir iki başörtülü kızımızı veya kadınımızı onlara rozet taktınız. ’Biz de başörtülülerden yanayız’ dediniz. Yalan, sahtekarlık yapıyorsunuz. Ne dedik seçim öncesi anayasa yapalım. Bu anayasada başörtüsü konusunu masaya yatıralım. Eğer dürüstseniz, samimiyseniz yeni yasama döneminde başörtüsü meselesini anayasayla teminat altına alalım. Ama dürüst olmazsanız sadece grup toplantısı salonunda değil, 780 bin kilometrekarelik vatan toprağında sizi milletimize bangır bangır anlatacağım. Kandil’den Pensilvanya’ya kadar terör baronlarının destek beyanlarına bir kez olsun itiraz ettiniz mi? Bay Bay Kemal sana söylüyorum itiraz ettiniz mi, ortakların itiraz etti mi? Edemezsiniz, dirsek temasınız var. Onlarla berabersiniz. Dürüst değilsiniz ve uçkuru kaptırmışsınız, uçkuru" dedi.

"Toplumun bekasını tehdit eden LGBT belasını meşrulaştırmaya çalıştınız"

LGBT’nin toplumun bekasını tehdit ettiğini belirten Erdoğan, "Küresel güç odaklarından aferin alabilmek uğruna toplumun bekasını tehdit eden LGBT belasını meşrulaştırmaya çalıştınız. Bay Bay Kemal, siz LGBT’cisiniz. Yanınızdakiler de LGBT’ci ama ne AK Parti ne MHP ne Cumhur İttifakı’nın diğer üyelerinde böyle bir bela yoktur. Aramızdaki fark bu. Seçim kazanmak uğruna faşizmi, ırkçılığı, nefret söylemleri ve ayrımcılığı en azami şekilde kullanmaktan çekinmediniz. İnsanımızı tehdit etmekten, depremzedelerimize yönelik ahlakla, vicdanla ve insanlıkla bağdaşmayan nobranlıklara kadar her yolu denediniz. Bilhassa 14 Mayıs - 28 Mayıs arasında yaşananlar birer kara leke olarak faillerinin alnına yapışmıştır. Siyaset sahnesinde kaldıkları sürece o leke oradan çıkmayacaktır. Bunlarla birlikte kampanya döneminde ilkokul müsameresini andıran ucuz siyasi şovlara maalesef şahit olduk. Nice skandalı yüzümüz kızararak izledik. Buldunuz iki tane belediye başkanı onlarla beraber bunları yapmaya gayret ettiniz. Ne oldu, neredeler şimdi. Kayıplar. Çünkü bunlara Cumhurbaşkanlığı koltuğu veremedin. Hiç olmazsa sözde genel başkan yardımcılığı koltuğu ver. Bunu da yapamazlar korkarlar. Altımızdan koltuk da kaçar diye. Bütün bunları yapanlar belki utanmadı ama biz onların kendilerini düşürdüğü durumları görünce onlar adına hicap duyduk. Tarih kuşkusuz en adil hakemdir. Herkes tarih ve millet önünde yaptıklarının hesabını verecektir. Tarih hükmünü verene kadar bizim görevimiz demokrasimizi bekasına tehdit oluşturan bu tür kötülüklerden korumaktır. Bizim sorumluluğumuz siyaset kurumunun itibarını sarsan hadiselerin tekrarlanmasına engel olmaktır" açıklamasını yaptı.

"Onlar popülizm bataklığında her gün biraz daha boğulurken, biz halkımızın huzuruna yine eser ve hizmet siyasetimizle çıktık"

Önümüzdeki dönemde siyasetin kalitesini artırmak için var güçleriyle çalışacaklarını söyleyen Erdoğan, "Muhalefetin hiçbir temeli olmayan korku, istismar ve yalan siyasetini asaletimizden taviz vermeden sürdürdüğümüz çalışmalarla hamdolsun boşa çıkardık. Onlar popülizm bataklığında her gün biraz daha boğulurken, biz halkımızın huzuruna yine eser ve hizmet siyasetimizle çıktık. Yaptıklarımızı anlattık, profillerimizi ortaya koyduk. Türkiye’ye dair hedeflerimizi açıkladık. Toplumumuzun tüm kesimlerine yönelik planlarımızı açıkladık. Seçim çalışmalarımız sırasında bile 85 milyona yeni müjdeler vermeye devam ettik. Birileri koltuk peşinde koşarken biz farkımızı gösterdik. Milletimiz bizim bu samimi gayretlerimizi görmüş ve ödüllendirmiştir. Sandık sonuçları Anadolu irfanının hafife alınmaması gerektiğini tekrar hatırlatmıştır. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleriyle vatandaşlarımızın gönlündeki yerimiz tescillenmiştir. Birleri hazmetmede zorluk çekse de karşımızdaki tablo Cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turunda 27 milyon 834 bin 589’unu alarak yüzde 52,18 oy oranı ile büyük bir zafer elde ettik. Ezici bir çoğunlukla milletimizin güvenine ve teveccühüne bir kez daha hem de tartışmasız bir şekilde mazhar olduk. Ülkemizin 81 vilayetinin 52’sinde rakibimize göre yarılı önde tamamladık" ifadelerine yer verdi.