- Haberler
- Politika
- Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstanbul'da tamamlanan raylı sistem uzunluğu 338.5 kilometreye çıkıyor'
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'İstanbul'da tamamlanan raylı sistem uzunluğu 338.5 kilometreye çıkıyor'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açılışı yapılan Gayrettepe-İstanbul Havalimanı metro hattı ile İstanbul'da tamamlanan raylı sistem ağları uzunluğunun 338.5 kilometreye yükseldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açılışı yapılan Gayrettepe-İstanbul Havalimanı metro hattı ile İstanbul’da tamamlanan raylı sistem ağları uzunluğunun 338.5 kilometreye yükseldiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Gayrettepe - İstanbul Havalimanı metro hattı açılışında konuştu.
“İstanbul’da tamamlanan raylı sistem ağları uzunluğu 338.5 kilometreye çıkıyor”
“Bugün giderek ağırlaşan trafik sorunundan dolayı adeta omuzları çöken İstanbul’umuzun yükünü hafifletecek bir projemizi daha hayata geçirmenin bahtiyarlığını yaşıyoruz” diyen Erdoğan, “Biliyorsunuz geçen sene İstanbul Havalimanı - Kağıthane metrosunun açılışını yapmıştık. Bugün de bu hattı Gayrettepe’ye bağlayan Kağıthane-Gayrettepe kesiminin açılışını yapmak üzere bir aradayız. Böylece İstanbul Havalimanı ile Gayrettepe arasında kesintisiz metro ulaşımını sağlamış oluyoruz. Toplam 37.5 kilometre uzunluğundaki Gayrettepe - Kağıthane metrosu İstanbullu kardeşlerimizin hayatını kolaylaştıracaktır. 9 istasyondan oluşan ve hızı saatte 120 kilometreye ulaşan hattımızın günlük yolcu kapasitesi 600 bin kişidir. Hattımızın devreye girmesiyle Gayrettepe-İstanbul Havalimanı arası 30 dakikaya, Göktürk -Mahmutbey arası 38 dakikaya, Tekstilkent-İstanbul Havalimanı arası 45 dakikaya, Taksim - İstanbul Havalimanı arası 41 dakikaya, Taksim - Göktürk arası 26 dakikaya inecektir. Bu hattımızın da hizmete alınmasıyla İstanbul’da tamamlanan raylı sistem ağları uzunluğu 338.5 kilometreye çıkıyor. Biz söyledik mi yaparız. Ortada bırakmayız” ifadelerini kullandı.
“Sinyalizasyonu TUBİTAK ve ASELSAN geliştirdi, başkalarına bağımlı olmaktan kurtuluyoruz”
Hattın sinyalizasyon sisteminin TUBİTAK ve ASELSAN tarafından geliştirildiğini vurgulayan Erdoğan, “Raylı sistem projelerinde en önemli hassas zor konulardan birisi hattın beyni diyebileceğimiz sinyalizasyon sistemidir. Hamdolsun ASELSAN, TUBİTAK ile artık bu alanda başkalarına bağımlı olmaktan kurtuluyoruz. ASELSAN sinyalizasyon sistemi için gerekli araç üstündeki ekipmanları, hatlara konulacak sistemlerle istasyonlara konulacak akıllı sinyal sistemlerini TUBİTAK geliştirdi. Dışarıdan ithal yok. Yine bu hatta kullanılacak 60 sürücüsüz metro aracı Ankara Sincan organize sanayi bölgesinde fabrikada üretiliyor. Gayrettepe havalimanı metro hattının ilk geçti projesinden uygulamasına kadar tüm süreçlerine kendi yerli mühendislik birikimimizle gerçekleştirmekten gurur duyuyoruz. İnşallah bundan sonra hangi alanda olursa olsun her projede yeli milli teknolojilerin payının arttırılmasına ağırlık vereceğiz. Savunma sanayi başta olmak üzere teknolojiye dair her konuda tam bağımsız Türkiye hedefine ulaşıncaya kadar azimle çalışacağız” şeklinde konuştu.
“Siz de muradınıza ermek istiyorsanız Murat’a sahip çıkacaksınız”
Türkiye’de yaşayan 85 milyon insanın tamamının oy tercihinden bağımsız olarak eşit hizmete layık olduğunu söyleyen Erdoğan, “İktidarlarımızın 21 yılı aşkın döneminin hiçbir safhasında belediyelerimizi siyasi rengine göre ayırmadık. Kampanya dönemi boyunca yaptıklarımızı anlattık, projelerimizi paylaştık, muhalefetle ilgili eleştirilerimizi dile getirdik. Seçimin bittiği gün sandıktan çıkan iradeye saygı gösterip kaldığımız yerden hizmetlerimize devam ettik. Bu durum İstanbul için de geçerli. Şayet İstanbul bugün mevcut durumundan çok daha kötüye gitmemişse bunun en büyük sebebi bizim elimizi taşın altına koymamızdır. Hükümetimizin görev alanına giren hizmetlerden çok daha fazlasını İstanbul’a kazandırarak şehrin iflas bayrağını çekmesinin önüne geçtik. Şimdi biz neredeyiz. Kağıthane. Bu kağıthanenin Haliç’e bağlanan kısmının nasıl pislik olarak aktığını hatırlıyor musunuz. Bütün bu pisliği boğazın o pırıl pırıl temiz suyunu biz buraya bağladık. Ondan sonra buranın suyu tertemiz oldu. Biz yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Muradımız la yapacağız. Siz de muradınıza ermek istiyorsanız Murat’a sahip çıkacaksınız. Durmak yok şurada 61 gün kaldı. Yola devam. Bir taraftan belediyeler, bir taraftan hükümet olarak biz. İkimiz el ele vereceğiz ve ülkemizi ayağa kaldıracağız” diye konuştu.
“Bu yılın ilk çeyreğinde 34.2 kilometre raylı sistem hattımızın açılışını gerçekleştireceğiz”
İstanbul’da devam eden metro inşaatlarına değinen Erdoğan, şunları söyledi:
“Şu an İstanbul geneline toplam uzunluğu yaklaşık 53 kilometre olan 4 metro hattını inşası sürüyor. Bakırköy - Bahçelievler - Kirazlı metro hattı, Halkalı - Başakşehir - İstanbul Havalimanı metro hattı, Altunizade - Çamlıca Camii-Bosna Bulvarı metro hattı, Kazlıçeşme - Sirkeci raylı sistemi ve yaya odaklı yeni nesil ulaşım projesini de tamamlayıp inşallah İstanbulluların kullanımına sunacağız. Bu yılın ilk çeyreğinde 34.2 kilometre raylı sistem hattımızın ve üzerindeki 18 istasyonun açılışını gerçekleştireceğiz. Fatih’in emaneti olan bu aziz şehri, inşaatına başlanmış metroları dahi yapamayan, kendi beceriksizliklerinin günahını sıradan vatandaşa yükleyen zihniyetin insafına bırakmadık, bırakmayacağız. Çünkü biz bu şehre ve insanlarına tarifsiz bir aşkla bağlıyız”
Konuşmasında 31 Mart yerel seçimlerine de değinen Erdoğan, “31 Mart seçimleri ile ilgili takvim işlemeye başladıkça maskeler düşüyor. Kimin şehrine aşkla hizmet ettiği, kimin de 5 yıl boyunca ‘üç dönüm bostan yan gel yat Osman’ misali vaktini boşa geçirdiği netleşiyor. Sandıkta millete hesap vermek günü yaklaştıkça görüyoruz ki birilerinin dizleri titremeye, etekleri tutuşmaya başladı. Ülkenin ikinci büyük partisinin acemi genel başkanının birkaç gün önce belediye başkan adayları ile ilgili yaptığı skandal açıklama, muhalefette yaşanan panik havasının bir işaretidir. Neymiş illerden farklı partilerden adayların olması oyunmuş, tezgâhmış. Çok açık ve net söylüyorum. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde böyle bir beyana rastlayamazsınız. Milli iradeye saygı duyulan hiçbir ülkede muhalefet partisinin çoğulcu demokrasinin bir gereği olan yarıştan korktuğunu göremezsiniz. Meselesinin çok daha vahim tarafı suçladığı partilerin daha 8 ay öncesine kadar beraber Türkiye’yi yönetmeye talip olduğu siyasi yapılar olmasıdır. Bunlar 6’lı masada beraber değil miydiler. Gerekirse 16’lı masa da kurarız diyenler değil miydiler. Ne oldu bunlara şimdi. Olay bu. Birkaç gün öncesine kadar işbirliği görüşmeleri yaptığı partileri daha içtikleri çayın dumanı kalkmadan ihanetle suçlamak, beraber siyaset yaptığı insanları ihanetle itham etmek, tam bir siyasi basiretsizlik örneğidir. Üzerinde kurulan vesayetin zincirlerini kırma iradesi göstermek yerine sağa sola sataşarak rüştünü ispat peşinde koşandan kendi partisine de ülkeye de hayır gelmez. Halbuki ortak adayla seçim gitmek nasıl demokratik bir yöntemse, her partinin kendi adayını çıkarması da gayet tabiidir. Biz cumhur ittifakı bünyesinde diğer siyasi partilerle ortak belediye başkan adayı belirleme noktasında görüşmeler yürüttük. Anlaştığımız illerde beraber yol yürüyor, anlaşamadığımız il ve ilçelerde demokratik bir yarış için hazırlığımızı yapıyoruz. Ama hiçbir şekilde kimseyi ihanetle, oyunbozanlıkla, gafletle, oyuna gelmekle, şuursuzlukla suçlamıyoruz. Çünkü seçime nasıl girilirse girilsin nihayetinde hükmü millet verecek. Millet vaatlere bakacak, bunları tartacak. Hangi belediye başkanı tarafından şehrinin yönetilmesini istiyorsa tamamen hür iradesi ile tercihini yapacak. Biz sandıktan çıkan iradeyi baş tacı edeceğiz. Tüm bunlar ortadayken milletin iradesine şimdiden ipotek koymak demokrasinin değil ancak dikta hevesinin tezahürü olabilir. Bu ifadeler bunların çarpık zihin dünyalarında nasıl bir Türkiye hayal ettiklerini de göstermektedir. Bunlar halen açık oy gizli sayım ile milletin iradesinin gasp edildiği tek parti faşizminin özlemi ile yaşıyorlar. Maalesef bu partide genel başkan koltuğunda oturanlar değişse de demokrasiye tahammülsüzlükleri değişmiyor. Yıllar geçiyor fakat bunların faşizan kodlarında zerre miskal gerileme olmuyor. 31 Martta sandıktan çıkacak güçlü iradeyle İstanbul başta olmak üzere her yerde demokrasiden ürken bu kibirli zihniyet hak ettiği dersi alacaktır” dedi.