Çayırdere Muhtarı ile kısa kısa
Muhtar Mustafa Dönmez. 20 yıldır Çayırdere'nin muhtarlığını yapıyor. 5 yıl da azalık dönemi var. 25 yıldır köye hizmet ediyor. 'Satacak tarlam kalmadı. Kalsa onu da satıp Çayırdere'ye hizmet edeceğim' diyor Dönmez.
Bu haftaki durağımız Çayırdere. Muhtar Mustafa Dönmez’i baraj yolunda bulduk ve Çayırdere üzerine sohbet ettik. 25 yılını Çayırdere’ye hizmet etmek için harcamış Mustafa Dönmez. Köyün tarihi, kendisinin hizmetleri ve gelecek için projeleri üzerine sohbet ediyoruz Muhtar’la.
Piknik alanına elektrik
Baraj kenarına gidiyoruz öncelikle Muhtar Dönmez ile. Elektrik çektiriyor muhtar baraj kenarındaki piknik alanına. Yetkililer ile oranın etüdünü yapmışlar. Bize de anlatıyor son durumu: “Şimdi burası köy kooperatifinde. İşletmesi kooperatife ait. Ben de buraya elektrik çektiriyorum. Sonra çevresini de kapatacağız. İnsanlarımızın piknik yapması için nezih bir ortam sunacağız onlara.”
Satacak tarlam olsa…
Bir de ilginç projesi var Muhtar’ın: “Şimdi baraj yapıldı buraya ama karşı tarafla buranın bağlantısını kesti. Satacak tarlam olsa satıp buraya köprü yaptırırım. Ahşaptan köprü buraya çok zor olmasa gerek. (Durduğumuz noktayı göstererek) Burası iki yakanın birbirine en yakın yeri. İşte buradan karşıya iki direkle bir ahşap köprü yaptırırım ama dedim ya artık satacak tarlam kalmadı.
Köydeki tarihi çeşme
Barajdan ayrılıp muhtarlığın oraya gidiyoruz. Sohbetimize de burada devam ediyoruz.
Köyün Beyciler tarafından girişinde, çamlığın altındaki yolun kenarında bir çeşme var. Üzerinde Osmanlıca bir tabela… Neyin nesidir bu çeşme diye soruyoruz Mustafa Dönmez’e, başlıyor o da anlatmaya: O su Çayırdere’nin burada kurulmasına sebep olmuştur. Yanındaki top sahası zamanında çayırlıkmış. Çok önceden dedelerimiz buradan göç ederlerken o çayırlıkta konaklamışlar. Sonra da suyu bulmuşlar. 1878’den beri akıyormuş oradaki çeşme. Hem de hiç azalma olmadan.
Bu su çok değerli
Yoldan geçenler, yazlıkçılar gelip buradan su dolduruyorlar. Hatta gidip tahlil ettirenler de oldu. Suyun çok değerli olduğu o tahlillerde de görüldü. Bizim köyümüz su kaynağı açısından çok zengin. Bir zaman buraya bir iş adamımız profesörleri yemeğe getirmişti. Orada yemek yerken bir tanesi bana dedi ki: ‘ Bak muhtar. Bu köy bir su gölünün içinde kalıyor aslında. Bu gölün en derin yeri Lüleburgaz. Su en bol oradadır. Çayırdere’de bu gölün sulak yerleri içerisinde. Burada nereye vursan su alırsın.’
En büyük hizmetim kanalizasyon
Ben 1994 yılında muhtar olunca kendi işimden, hayvancılıktan muhtar oldum. Muhtar olduk olmaya ama 1 lira gelir var 3 lira gider var köyde. Bu sefer köyleri dolaştım. Herkes giderlerini ödeyecek kadar bir şeyler yapmış. Gelince önce azalarla sonra köylülerle toplantı yapıp durumu anlattım. Sonra biz de kendimizce bir şeyler yaptık. Benim bu köye en büyük hizmetim kanalizasyon. 1996’da kanalizasyon yaptırdım ben bu köye. Hiçbir köyde yoktu o zaman. Sonra aşağıya bina yaptık. Fırının olduğu yer… 600 metrekare alan. Altı iş yeri üstü düğün salonu oranın. Sonra altına 13 tane dükkân çıktı. Kiraladık buraları. Temeli çok kuvvetliydi. 1998’de yapıldı orası ama daha ne bir çatlak var ne bir kırık dökük.
Sohbetimizi noktalarken, Çayırdere’nin çamlıklarının fonda olduğu bir hatıra fotoğrafı çektiriyoruz Muhtar Mustafa Dönmez ile.
