Bir öğretmenin can alıcı anısı!
Bir gün öğretmenler odasında sınav kâğıtlarını okuyordum. Bir yandan da kız öğrencilerin...
Bir gün öğretmenler odasında sınav kâğıtlarını okuyordum. Bir yandan da kız öğrencilerin yanlış olan cevaplarını silip, sınıf geçecek notu alacak şeklinde düzeltiyordum. Öğretmenler odasına giren bir beyin bu durum dikkatini çekmiş. Neden kız öğrencilerin sınav kâğıtlarını değiştirdiğimi sorduğunda cevabım şu oldu;
“Bu kızlar eğer sınıfta kalacak olurlarsa babaları okuldan alıp 12,13 yaşında evlendirecek. Âmâ sınıflarını geçerlerse evlilik yaşları en az 15,16 olacak… Hemen en tembel öğrenci bile derste mutlaka bir şeyler öğrenir.”
Yarım saat kadar sonra okul müdürümüz beni yanına çağırdı. Öğretmenler odasında ne yaptığımı sordu. Sınav kâğıtlarını okuduğumu söyleyince müdür;
“peki, bir bey gelmiş yanına ona ne söyledin? Diye sordu. Öğretmen Okulundan yeni mezun olmuştum. İdealist bir yapıya sahiptim. Gençliğin verdiği güçle kızgın bir şekilde “Size beni mi şikâyet etti o bey” deyince, müdür;
“O beyin bir müfettiş olduğunu yanına gelip kendisine
“Müdür bey benim sizi teftiş etmeme gerek yok sizin zehir gibi gencecik öğretmenleriniz var kendisine teşekkürlerimi iletin “dediğini söyledi.
ELLERİNDEN ÖPÜYORUM ÖĞRETMENİM...
Evet dostlar, ne acıdır ki dünyada bazıları rüşvet almamak için işini terkeder,bazıları da "çocukların bir yıl daha olsa çocukluğunu yaşamaları" için hayatı ve mesleğini için risk alır...Bazıların da hiç bir şey umrunda olmadan,yürürken bile muhtaç olan birini gördüğünde kafasını rahatlıkla diğer tarafa çevirebiliyor...
Çocuklarımızı koruyalım! Yakınımızda olan bilinçsiz anne babaları aydınlatalım,bilgilendirelim,kendimizi yetersiz hissedersek bilgi merkezlerine gönderelim.Lütfen çocukların elinden örf töre deyip çocukluklarını ellerinden almalarını hiç kimseye müsade etmeyelim!Lütfen ! Kıymayın!Kıydırmayın !
Sevgi ve vicdanla kalın...
Chenay Kobak