Bir ip'in hesabı...
Zenginin biri ölmeden önce şöyle bir duyuru yapmış
Zenginin biri ölmeden önce şöyle bir duyuru yapmış ;
“Ben öldüğümde, kim benimle mezarda bir gece kalmaya razı olursa, malımın yarısı onundur..”
Bunu duyan bir hamal :” Şu elimdeki ipten başka kaybedecek neyim var ki..” diye düşünmüş ve teklifi kabul etmiş.
Bir süre sonra da zengin adam vefat etmiş..Hamala “Hadi bakalım..” demişler.. O da yanından ayırmadığı ipiyle beraber zengin adamla birlikte kabre konmuş ve üzerleri örtülmüş..Gece olduğunda, sorgu melekleri gelmiş ve bir de bakmışlar ki, biri ölü biri diri iki kişi..”Ölü nasıl olsa burda, garanti, biz şu diriden başlayalım…” demişler ve hamala sormaya başlamışlar…”O ipi nerden aldın, onunla ne kazandın, kazandığını nerelere harcadın…..” sabaha kadar hamalı doğduğuna pişman etmişler…Sabah olduğunda mezar açılmış ve herkes hamalı tebrik etmeye başlamış :” Helal olsun, başardın…Artık zenginsin, malın yarısı senin…” Hamal : “Aman” demiş…”Ben almayım, bir ipin hesabını verene kadar akla karayı seçtim….
Evet, sevgili dostlar yol bu kadar ince işte... Bizler ölümü bilir ölmeyecek gibi de yaşamaya devam ederiz...
Dünyayı sardı bir virüs, hasta olan olana ölen ölene. Bu hiçte sürpriz değil dünyaya. Tarihe not düşülmüştür zaten, belirli periyotlarda bu virüsler nüksettiği…
Mesela yalan da bir virüstür. Söze yalan karıştırmak, şahsiyeti çürütecek onu değersiz kılacak zehirli bir virüstür. Bu çağda insan sözüne “artık ”ne kadar “güvenilir ”tartışılır zira yalan yapmak çok normal kılınır oldu. Doğru söze yemin gerekmez derim her daim, yemin edilirse bil ki doğru değildir. En rövanşta olan yemin: ekmek kuran çarpsın. Çarpmıyor arkadaş, çarpmadığı için aynı yemini etmeye devam ediyor kitap ekmeği de yalanlarına alet ediyorsun. Kuldan korkuyorsun da Allah’tan korkmuyorsun ! (?)
“Kişinin kalbi doğru olmadıkça imanı doğru olmaz. Dili doğru olmadıkça da kalbi doğru olmaz.”
Şaka ile de olsa yalan söz, yıkıcı ve yıpratıcıdır. Abdullah b. Amr -radıyallahu anh- anlatıyor:
Peygamberimiz evimizde bulunduğu bir günde annem beni yatıştırmak için:
– Yavrum, gel sana bir şey vereceğim diye beni çağırdı. Peygamberimiz anneme:
– Çocuğa ne vermek istedin? Diye sordu. Annem:
– Hurma vermek istedim, dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz:
– Eğer bir şey vermeseydin de çocuğu aldatmış olsaydın sana bir yalan söyleme günahı yazılırdı uyarısında bulundu.
Pembe Mavi,Beyaz yalanlar yerine tek renk olup sert doğrularla kalın…
Sevgiyle huzurlu akşamlar dostlar…
Chenay Kobak