- Haberler
- Eğitim
- Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Kılıç: 'Sadece tıp doktoru değil bilim doktoru olarak diploma alacaklar'
Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Kılıç: 'Sadece tıp doktoru değil bilim doktoru olarak diploma alacaklar'
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nca yayınlanan karar sonrası tıp alanında eğitim gören lisans öğrencileri aynı zamanda farklı bir bilim dalında da doktora yapabilecek. Karara ilişkin konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nca yayınlanan karar sonrası tıp alanında eğitim gören lisans öğrencileri aynı zamanda farklı bir bilim dalında da doktora yapabilecek. Karara ilişkin konuşan Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanlığı tarafından yayınlanan “Tıp-Bilim Doktorası Bütünleşik Programı Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği" başlıklı yönetmelik sonrası gerekli şartları sağlayan tıp fakültesi öğrencilerine, eğitimine devam ederken diğer yandan da temel bilim alanları başta olmak üzere bir bilim alanında doktora yapabilme imkanı sağlandı. Yayımlanan yönetmeliğe göre, ‘Tıp-Bilim Doktorası Bütünleşik Programı’ tıp eğitimine dört yarıyıl eklenmek suretiyle yürütülecek ve süresi asgari sekiz yıl olacak. Süreci başarıyla tamamlayan program mezunları, tıp alanı ve ilgili doktora alanında iki farklı diploma derecesini bir arada kazanacaklar.
“Tıp eğitimi ile birlikte bilim doktorası programının temel ilkeleri belirlenmiş oldu”
Yayımlanan yönetmelik sonrası karara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç, “Biz de kendi tıp fakültemizin 10 yıl önce sadece iyi hekimler yetiştirmek üzere değil, iyi bilim insanı hekimleri yetiştirmek üzere kurgulamıştık. O günden bu yana hep eksikliğini hissettiğimiz şey Bütünleşik Doktora Programı’nın yaşama geçirilmesi kriterlerinin belirlenmesi süreciydi. Bu konu üzerine örnekler vardı. Fakat bu programların yürütülmesinde bazı belli problemler vardı. Bu problemlerin başındaki temel sorun, mecburi hizmetin varlığı nedeniyle MD- PhD programında öğrencilerin eğitim sürelerinin uzamış olmasaydı. Bu nedenle MD- PhD programlarının yürütülmesinde bazı problemlerle karşılaşmaktaydık. Şu an için ilk adımda yönetmeliğin çıkmasıyla birlikte tıp fakültelerinde tıp eğitimi ile birlikte bilim doktorası programının temel ilkeleri belirlenmiş oldu. Bana göre hala eksik taraflar var. Yine de bu işin başlamış olması çok mühim” dedi.
“Sadece tıp doktoru değil bilim doktoru olarak buradan diplomalarını elde ediyorlar”
Sürece ilişkin bilgi veren Prof. Dr. Türker Kılıç, “Bütünleşik doktora 2 senesini tamamlayan tıp öğrencilerinin belirli koşullar çerçevesinde bilim doktorasına da başlayabilme şansını veriyor. Bu eğitim süresini 8 yıla uzatıyor. 8 yılın ardından bu programdan mezun olan kişiler sadece tıp doktoru değil bilim doktoru olarak buradan diplomalarını elde ediyorlar. Bu zaten 8 senelik uzun bir eğitim olduğu için arkasından mecburi hizmetin gelmesi bilim insanı hekimi olarak yetiştirilmiş olan öğrencilerin, bilimsel açıdan en verimli çağlarında önemli bir aksamaya da yol açıyor. Elbette eşitlik ilkesi adaletin temel kuralı ama bu eğitimi almış ve fazlasıyla fedakârlık yapmayı göze almış bilim insanı hekimlerin mecburi hizmetten muaf tutulması gerektiğine inananlardanım” diye konuştu.
“6 yıllık tıp eğitiminin gereğinden uzun olduğuna inananlardanım”
6 yıllık tıp eğitiminin kısaltılması gerektiğini belirten Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Kılıç, “Türkiye’de tıp fakülteleri sadece sağlık sisteminin en önemli hekimleri yetiştirmekle kalmaz. Aynı zamanda bilimsel üretimin de büyük bir payını üreten bilim insanlarını yetiştirir. Bu programların da birbirine entegre edilmesi hekimlere aynı zamanda iyi bir bilim insanı olma şansını da vermektedir. Bu nedenle programın önemi büyüktür. Bu programdan mezun olan beyin cerrahlarının diğerlerine göre 4.2 kat daha yüksek bir bilimsel verime sahip oldukları ortaya konuldu. Bu nedenle ben bu girişimin çok önemli olduğuna inanıyorum. Zaman içerisinde belli başlı bazı kuralların eklenmesiyle kolaylaştırılması gerektiğine de inanıyorum. Burada yeri gelmişken şunu da söylemek lazım Türkiye’deki 6 yıllık tıp eğitiminin gereğinden uzun olduğuna inananlardanım. Birçok meslektaşımın düşündüğünün tersini düşünüyorum bu konuda. Tıp eğitimi daha da kısaltılabilir. Bir merkezi sınavın gerekliliğine inanıyorum ve bu merkezi sınav 4 senenin sonunda yapılmalı. Bu sınavda başarılı olanlar 4. senenin hemen sonunda uzmanlık eğitimine başlamalılar başarısız olanlar da aile hekimliği için 2 yıllık ek bir sürece girmeliler” dedi.