''Yemek ücreti iadeleri açık ve şeffaf olmalı''

MEKTEBİM KOLEJİ GENEL MÜDÜRÜ SERVET ÖZKÖK, ' ÖNCELİKLE 12'NCİ SINIFLARDAN BAŞLAYARAK, TÜM VELİLERİMİZİN YEMEK ÜCRETİ İADELERİNİ HESAPLARINA YATIRMAYA BAŞLADIK. YEMEK ÜCRETİ İADELERİ AÇIK VE ŞEFFAF OLMALI'' DEDİ.

TAKİP ET

Mektebim Koleji Genel Müdürü Servet Özkök, ' Öncelikle 12'nci sınıflardan başlayarak, tüm velilerimizin yemek ücreti iadelerini hesaplarına yatırmaya başladık. Yemek ücreti iadeleri açık ve şeffaf olmalı'' dedi.

Koronavirüs tedbirleri kapsamında yüz yüze eğitime ara verilmesinin ardından, özel okullara giden öğrencilerin yemek hizmeti alamadıklarını belirten Mektebim Koleji Genel Müdürü Servet Özkök önemli açıklamalarda bulundu. Verilmeyen hizmetin bedelinin iade edilmesi gerektiğini belirten Özkök, ' Öncelikle 12'nci Sınıflardan başlayarak, tüm velilerimizin yemek ücreti iadelerini hesaplarına yatırmaya başladık' dedi.

Yüz yüze eğitime ara verilmesinin ardından velilerin en çok merak ettiği konuların başında özel okulların yemek ücretlerini iade edip etmeyeceği geliyordu.

Eğitim sektöründeki asıl sorunun pandemi döneminde su yüzüne çıktığını ve bu dönemin özel okullardaki paradigmayı kökten değiştirdiğini ifade eden Servet Özkök, ''Aslında yaşadığımız bu süreci daha doğru değerlendirebilmek için geçmişin iyi okunması gerekiyor. Bildiğiniz gibi ülkemizde bir dönem son derece kontrolsüz biçimde özel okullar açıldı. Okul yatırımı yapanların öz sermaye yeterliliğinin olası bir kriz anında eğitim ve öğretimi aksatmadan devam ettirilebilecek durumda olup olmadığına bakılmadı. Pandemi döneminde, erken kayıt akışının gerçekleşmemiş olması nedeniyle okullar gerek ücret ödemelerinde gerekse velilerin haklarının iade edilmesinde sorunlar yaşamaya başladılar. Milli Eğitim Bakanlığı'nın koronavirüs tedbirleri kapsamında okulların yüz yüze eğitime ara verdiğini açıklamasıyla beraber uzaktan eğitim kavramı hayatımıza girdi. Bugüne kadar teknolojiye ve öğretmen eğitimine yatırım yapan okullar uzaktan eğitim sürecinde yenilikçi uygulamalar yaparak eğitim öğretimdeki niteliği korumaya çalıştılar. Teknoloji yatırımı yapmayan, alt yapı sorunlarını gidermemiş, öğretmenin gelişimi için kaynak ayırmamış olan okullar ise elbette bu dönemde sorunlar yaşadılar. Veliler belki de ilk kez gerçek anlamda sürece dahil oldular. Çünkü bugüne kadar öğrencinin ifadesine göre okulu ve okulun uygulamalarını değerlendiren veli, uzaktan eğitim sürecinde çocuğunun okulunun derslerini ve uygulamalarını değerlendirme fırsatı edindi'' diye konuştu.

''Öğrenciler sadece ders dinlemediler''

Eğitim teknolojileri için büyük kaynak ayırdıklarını vurgulayan Özkök, özellikle bu dönemde gerek yurtdışı çalışmaları gerekse araştırma ve geliştirme süreçleri ile desteklenmiş olmanın avantajlarını fazlasıyla yaşadıklarını belirtti.

Özkök sözlerine şöyle devam etti: ''Yüz yüze eğitime ara verildiğinin açıklanmasından sonraki ilk 24 saatte online dersimizi aksaksız yapabildik. Uzaktan eğitim sistemimizin tasarım temelinde 'Her yaş düzeyindeki öğrencinin okuldaki tüm uygulamaları dijital ortamda da devam ettirebilmesi' anlayışı var. Yani öğrencilerimiz sadece bu süreçte bilgisayarın başında öğretmenlerinden ders dinlemediler. Dijital ortamda müzelere gittiler, sergiler açtılar, kodlama etkinlikleri yaptılar. Dijital ortamda da olsa 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı gibi ulusal bayramları coşkuyla kutladılar. Bu süreçte de öğrenci görüşmelerimiz, bireysel veli görüşmelerimiz, veli toplantılarımız, günlük bilgilendirme süreçlerimiz aynı şekilde ve hatta daha da güçlenerek devam etti. Verdiğimiz uzaktan eğitim hizmetinin veli tarafından ne şekilde algılandığını anlamak üzere şu ana kadar iki kez değerlendirme yaptık. Memnuniyet ve başarı oranımız yüzde 87,83 olarak belirlendi. Ayrıca sınav hazırlık döneminde olan 7'nci, 8'inci, 11'inci ve 12'nci Sınıf öğrencileri için genel katılıma açık online deneme sınavı yaparak 186 bin öğrenciye de hizmet verdik''.

''Toplumsal sorumluluk kapsamında sistemi aktive ettik''

Anaokulundan lise son sınıfa kadar K12 düzeyinde eğitim yapan bir okul olduklarını aktaran Özkök, ''Uzaktan eğitim çalışmalarının her yaş düzeyindeki öğrenci için, o grubun ihtiyaçlarına göre tasarlanmış olduğundan tüm öğrencilerimiz online eğitim sürecine dahil oldular. Günlük yoklamalar yapıldığından bunu son derece net bir şekilde söyleyebiliyorum. Ayrıca toplumsal sorumluluk kapsamında bizim sistemimize erişim ihtiyacı olan öğrenciler için de sistemi aktive ettik. Bu süreçte 2 milyondan fazla etkileşim sağladık'' açıklamasında bulundu.

''Öğrencilerimiz uyarı veren cihaz ürettiler''

Dünyanın farklı ülkelerindeki uygulamaları detaylı inceleyip, yurtiçindeki ve dışındaki uzmanlarla görüşmeler yaparak yol haritalarını oluşturduklarını belirten Özkök, şunları kaydetti:

''Uzaktan eğitim sürecimiz temmuz ayına kadar devam edecek. Düzenli dezenfeksiyon yapılması, okulların fiziki ortamının bulaşı riskini minimalize edecek şekilde düzenlenmesi için tüm hazırlıklarımız tamamlandı. Okul giriş- çıkışları, yemekhane, spor salonları, laboratuvarlar, kütüphaneler, konferans salonları gibi ortak kullanım alanlarının düzenlenmesi bitirildi. Okula giriş yapan herkesin dezenfeksiyonunun sağlanması, ateşinin ölçülmesi gibi uygulamalar standart olarak yapılacak. Hatta bir grup öğrencimiz sosyal mesafenin aşılmaması sağlayan, kişiler arası mesafe 1,5 metrenin altına düştüğünde uyarı veren cihazlar ürettiler Bu cihazlar eylül ayında okullar açıldığında tüm öğrenci, öğretmen ve çalışanlarımıza dağıtılacak. Yani inovasyon, pandemi sürecinde de devam etti''.

Yemek ücretlerini ödüyoruz

Öğrencilerin 13 Mart tarihinden itibaren okulda yemek yemediklerini dolayısıyla verilmeyen hizmetin bedelinin iade edileceğini ifade eden Özkök, ''Biz bu konuda açıklamayı ilk yapan kurum olduk. Hesaplama yöntemini son derece açık ve şeffaf olarak velilerimizle paylaştık. Hesap yöntemi basit: Öğrencinin yemek yemediği günün parası iade edilecek. Öncelikle 12'nci Sınıflardan başlayarak, tüm velilerimizin yemek ücreti iadelerini hesaplarına yatırmaya başladık. Gördüğüm kadarıyla bir çok kurum iade ve mahsuplaşma sürecinde farklı metotlar ve hesaplamalar yapıyor. Verilmeyen hizmetin bedeli alınmamalı. Kurumlar bu konuda velilerine açık ve şeffaf davranmalıdır'' şeklinde konuştu.

Bakmadan Geçme