Yaralı madencilerin ailelerinin Başakşehir'deki hastanede bekleyişi sürüyor

Bartın'da maden ocağında meydana gelen patlamanın ardından yaralanan 11 kişiden 6'sının Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde tedavileri devam ediyor. Yaralı madencilerin yakınlarının da bekleyişi sürüyor. 14 yıldır madende çalışan ve patlamada yaralanan Ayhan Akgül'ün ağabeyi Kenan Akgül o anları anlattı.

Bartın'da maden ocağında meydana gelen patlamada yaralanan 11 kişiden 6 kişi, Sağlık Bakanlığına ait 2 ambulans uçakla İstanbul'daki Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne sevk edilmişti. Yaralıların tedavilerine devam edilirken, yakınlarının da hastane önündeki bekleyişi sürüyor. İstanbul'a sevk edilen madenci Ayhan Akgül'ün ailesi de gelecek iyi bir haberi bekliyor. 14 yıldır madende çalıştığı öğrenilen 37 yaşındaki Ayhan Akgül'ün ağabeyi Kenan Akgül yaşananları anlattı.

Yaşadıkları acı karşısında kelimelerin bile kifayetsiz kaldığını söyleyen Kenan Akgül, "Kelimeler kifayetsiz kalıyor. Anlatabilecek ruh halinde değiliz. Kalbimiz burada ama aklımız orda. İnşallah Rabbim bir daha göstermez bu acıları. Orada da yakınlarımızdan vefat eden insanlar var. Cenazelerine katılamıyoruz. Bunu üzülüyoruz. Yetkililer orda gerekeni yapıyor. Kendi köyümüzden yakınlarımız olsun diğer köy olsun sonuçta iç içe bir bölge. Genellikte tanıdıklarımız var" dedi.

"Tek dileğimiz 6 madenci kardeşimizin ayakları üzerinde buradan sağlıklı bir şekilde çıkması"

Kenan Akgül, hastaların neden Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'ne getirildiğine yönelik bir soru üzerine, "Doktorlar bu durumun uzmanı olduğu için bu hastane ön görüldü. Bir an önce sağlığa kavuşmaları için burayı daha uygun görmüşler. Ambulans uçakla buraya getirdiler. İlk geldiğimizde yanıklardan tanıyamadık. Şoktayız. Hemşerilerimiz, yakınlarımız geliyor bize destek oluyor. Tek dileğimiz 6 madenci kardeşimizin ayakları üzerinde buradan sağlıklı bir şekilde çıkması. Şu anda son durumla ilgili doktorlar hasta yakınlarına tek bilgi verdi. 5 hastanın durumunun ciddiyetini koruduğunu bir hastanın da solunum cihazında çok aşırı bir riski olmadığını belirttiler. 300 metrenin altındalardı. Grizu patlaması bir alev topunun patlaması gibi olur. Bütün vücudu hatta ciğerleri yakar. Çalışanlarımız olduğu için biliyoruz. Gerçekten çok üzücü bir durum. Bartın ve Amasra halkının gerçekten acı içerisinde olduğunu, buradaki durumu takip ettiğini, oradaki durumu da bir nebze gidermek için mücadele ettiğini görüyoruz. Türkiye'nin acısı. Türkiye'de bizimle paylaşıyor bu acıyı. Herkesten Allah razı olsun diyoruz. Vefat edenlere Allahtan rahmet diliyorum. Ailelerine de başsağlığı diliyorum. Hiç görmediğim bilmediğim bir faciayla karşılaştık. İnşallah Rabbim bundan sonra bir daha göstermez" diye konuştu.