Motosikletliye kurşun yağdıran sanıklar suçlamaları kabul etmedi
Eyüpsultan'da seyir halindeki motosikletli Şahin Akpınar'a içinde bulundukları otomobilden kurşun yağdıran sanıklar yargılanmasına devam edildi. Sanıklar suçlarını kabul etmezken, ölen motosikletlinin ailesi sanıkların yalan söylediklerini belirtti.
Eyüpsultan'da seyir halindeki motosikletli Şahin Akpınar'a içinde bulundukları otomobilden kurşun yağdıran sanıklar yargılanmasına devam edildi. Sanıklar suçlarını kabul etmezken, ölen motosikletlinin ailesi sanıkların yalan söylediklerini belirtti.
Eyüpsultan'da seyir halindeki motosiklet sürücüsü Şahin Akpınar'a kurşun yağdırarak, ölümüne sebep olan 1'i tutuklu 3 sanığın yargılanmasına devam edildi. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesinde geçtiğimiz günlerde görülen duruşmada tutuksuz sanık Emrah Başer ile avukatı, ölen Şahin Akpınar'ın ailesi ve avukatları Ahmet Serhat Seyhan hazır bulundu. Tutuklu sanık Ulaş Keleş ise duruşmaya SEGBİS aracılığıyla bağlandı.
'Alkollü olduğumuz için olayı tam anlamadım'
Duruşmada savunma yapan tutuksuz sanık Emrah Başer, 'Seyir halindeyken telefonla konuşuyordum. Benim bir görüşmem vardı, iptal oldu. Geri dönelim dedim, sanık Ulaş da o sırada 'buradan U dönüşü yap' dedi. Oradan döndük, dönüş esnasında arkadan gelen bir araç selektör yapıyordu. Sanık Servan kendini sağ şeride attı. Motosikletli şahıs el kol hareketi yapıyordu, yavaş olmamızı söyleyerek küfretti. Alkollü olduğumuz için olayı tam anlamadım, neden bu şekilde davrandığını bilmiyorum. Daha sonra ilerlerken sanık Ulaş Keleş ile ağız dalaşına girmeye başladılar. Sanık Ulaş, 'sağa çek ne yapıyorsun' dedi ve motosikletli şahıs hızlanarak sağ aynaya tokat atarak devam etti. O sırada sanık Servan Turan frene bastı' dedi.
''Biz motosikletli şahsın düştüğünü görmüştük, vurulduğunu değil''
Sanık Emrah Başer savunmasının devamında, ''O sırada sanık Ulaş Keleş'te silah varmış. Camdan 4-5 el havaya ateş etti. Diğer sanık Servan Turan da panik yapıp ara sokağa girdi. Motosikletli şahsın düştüğünü gördüm. Daha sonra geri dönmeye karar verdik, geldiğimizde başında 5-6 kişi vardı ve kendisi kaldırımdaydı. Biz alkollüydük, araç da kiralıktı, ceza kesmesinler diye kafeye geri gittik. Sanık Ulaş Keleş'e 'neden ateş ettin' dedim. Bana 'korkutmak için ateş ettim' dedi. O sırada kafeden ayrıldım. Daha sonra motosikletli kişinin öldüğünü, sanıklar Servan Turan ve Ulaş Keleş'in de Cinayet Büro tarafından alındığını duydum. Biz motosikletlinin düştüğünü görmüştük, vurulduğunu değil. Kaza yaptığını düşünerek oraya geri döndük. Motosikletli kişiyi kovalamadık, özellikle maktulün kullandığı motosikleti takip etmedik' ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Ulaş Keleş ise suçlamaları reddederek tahliyesini talep etti.
Sanık Emrah Başer'in savunmalarının gerçeği yansıtmadığını söyleyen maktulün babası Mehmet Emin Akpınar, diğer sanık Ulak Keleş ile birlikte hareket ettiklerini ve sanık Başer'in yalan söylediğini belirtti.
Maktul Şahin Akpınar'ın eşi Fatma Akpınar ise beyanında, ''O gece yağmur yağıyordu, camlar kapalıydı. Eşim asla küfür eden birisi değildir. Sanık yalan söylemektedir'' ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, sanık Ulaş Keleş'in tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
''Şoförün de en az vuran kişi kadar hatası var''
Duruşmanın ardından İstanbul Adalet Sarayı önünde açıklama yapan Şahin Akpınar'ın eşi Fatma Akpınar, ''Eşim ATM'den çıkıyor, ATM'den çıktığı anda araba orada eşimin çıkmasını bekliyor. Eşim çıktıktan sonra araba kovalıyor. Yalan söylüyorlar ifadelerinde, yok arkadan selektör yaktı diye. O saatte trafik olmaz, tamamen gerçek dışı konuşuyorlar. Şoförün de en az vuran kişi kadar hatası var, suçlu ve şoför şu an elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşıyor. Bizim zorumuza giden bu, ben maddi ve manevi olarak her türlü mağdur edildim. 2 tane küçük çocuğum var benim ve inanır mısınız geceleri uyuyamıyorum ve hala o şoför elini kolunu sallayarak dolaşıyor. Cinayetten dava bile açılmadı. Şoför, yanındaki adam ateş etmesine rağmen neden hala kovalamaya devam ediyor?'' dedi.
''Arabayı üstüne sürmeseydi eşimin, o kurşun hiçbir şekilde ona sapmayacaktı''
Cinayetin basit bir yol kavgası nedeniyle işlenmediğini söyleyen Fatma Akpınar açıklamasının devamında, ''Cinayet işlemeye niyeti belli zaten, bu basit bir yol kavgası, yol tartışması veya bir küfür değil. Havaya ateş açan bir insanın ateşi havaya gider, gidip 1 metre yükseklikteki bir insanın kalbine denk gelmez yani o kurşun. Madem sen onun kaza yaptığını düşündün, neden mekana gidip Ulaş abine kızıyorsun ateş açtığı için? Neden dönüp yardım etmiyorsun, neden bir ambulans çağırmıyorsun? Biz şoför Servan Turan'ın tutuklanmasını istiyoruz. En az vuran kişi kadar o da suçlu. Arabayı üstüne sürmeseydi eşimin, o kurşun hiçbir şekilde ona sapmayacaktı. Hakkında cinayetten bile dava açılmadı, nereden bilebiliriz, belki yarın bir gün başka ocaklar da söndürecekler beraber?'' diye konuştu.
Olayın trafik kazası olmadığını söyleyen motosiklet sürücüsünün babası Mehmet Emin Akpınar açıklamasında, 'Belli ki bu bir trafik kazası falan değil, bu bir cinayet, bu bir gasp olayı. Çocuğun zaten üzerinde belli bir miktar para var, ondan dolayı zaten çocuğu kovalıyorlar'' şeklinde konuştu.
Anne İkfa Akpınar ise, sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 4 Kasım 2020 gecesi şüpheliler Ulaş Keleş, Servan Turan ve Emrah Başer'in seyir halinde içinde bulunduğu araçtan, motosiklet kullanan Şahin Akpınar'a doğru ateş açıldığı, Akpınar'ın açılan ateş sonucu yaralanarak motosikletten düştüğü ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiği anlatıldı.
Kamera kaydı görüntülerinin de yer aldığı iddianamede, şüphelilerin içinde bulundukları aracın, maktulün kullandığı motosiklete yaklaştığının görüldüğü ve tanıkların beyanlarını doğrular nitelikte olduğu kaydedildi.
Hazırlanan iddianamede şüpheli Ulaş Keleş hakkında 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapisle, şüpheli Servan Turan ile Emrah Başer hakkında ise 'suçu bildirmeme' suçundan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edildi.