Lale Müzesi'nde 'Kalaylı Bakır Cevher Sergisi' yapıldı
Koleksiyoner Gülay Kayacan'ın bakır koleksiyonunda seçme eserlere yer verdiği Kalaylı Cevher Bakır sergisi, İstanbul Lale Vakfında (İLAV) gerçekleştirildi. Bakırın hayatımızdaki önemini, tarihteki yerini anlatmayı amaçlayan Gülay Karacan, Osmanlı kültüründeki sofra ve pişirme adabını topluma kazandırabilmeyi hedeflediğini belirtti.
Koleksiyoner Gülay Kayacan'ın bakır koleksiyonunda seçme eserlere yer verdiği 'Kalaylı Cevher Bakır' sergisi, İstanbul Lale Vakfında (İLAV) gerçekleştirildi. Bakırın hayatımızdaki önemini, tarihteki yerini anlatmayı amaçlayan Gülay Karacan, Osmanlı kültüründeki sofra ve pişirme adabını topluma kazandırabilmeyi hedeflediğini belirtti.
Koleksiyoner Gülay Kayacan'ın bakır koleksiyonunda seçme eserlere yer verdiği 'Kalaylı Cevher Bakır' sergisi, İstanbul Lale Vakfında (İLAV) yapıldı. Bakırın hayatımızdaki önemini, tarihteki yerini vurgulayan Koleksiyoner Gülay Kayacan, sergide 15. ve 17. yüzyıllar arasındaki zamanlardan eserler bulunduğunu, bu eserler çerçevesinde sofra ve pişirme adabını sergilemeye çalıştıklarını anlattı. Serginin kuruluş amacını açıklayan Gülay Kayacan, 'Amacımız endüstrinin gelişmesiyle mutfaklarımızda yer alan kimyasal dokunuşlu ürünleri biraz daha öteleyerek bakır ve sağlıklı ürünleri mutfaklara geri kazandırabilmek. Osmanlı'dan itibaren insanlar 'nelerde pişirmişler' ve 'nelerde yemişler' bunu tekrar toplumda canlandırabilmek' dedi.
10 binden fazla eser biriktirdiğini belirten Kayacan, sergi içerisindeki eserler hakkında şu şekilde konuştu:
'Burada butik özel, tek parçadan yapılmış ürünleri ve gerek yöresel gerek nakışıyla bir muadilinin daha olmayan ürünleri sergilemeye çalışıyoruz. 7 yaşımdan beri ben bakırla hemhalim ilk ürünüm köz ütüsüydü, kömür ütüsüydü. O tarihten itibaren yaklaşık 40 yıldır biriktiriyorum.'
'Bakır sağlıktır, bakır şifadır'
Bakırın sağlıktaki önemini anlatan Gülay Kayacan, 'Bakırın o kadar çok faydası var ki; ilk önce bakır dinginlik madenidir, dinginlik verir. Neden Osmanlı'da sofra, yemek kültürü saatlerce sürermiş, neden kahkahalar atılırmış çünkü bakırın müthiş bir enerjisi var, negatif enerjiyi topluyor, yorgunluğu alıyor. Huzur veriyor. Vücuttaki kas ve kemik ağrılarını topluyor, çok iyi bir negatif toplayıcıdır. Çok iyi bir iletkendir. Bakır sağlıktır, bakır şifadır, inşallah hak ettiği değeri tekrar günümüzde bulur, tekrar yeni nesil bakır da yerler, bakırda pişirirler, bakırda içerler' diye konuştu.