Kandemir'den cevap gecikmedi

Yazılı bir basın bildirisiyle Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'a cevap veren Bağımsız Meclis Üyesi Yılmaz Kandemir; 'Özcan Işıklar, 11 Kasım 2012 tarihinde basın bildirisi yayımlamış ve bu basın bildirisinde, Ömer S. Çetin'i 04 Eylül 2012 tarihinde milliyet.blog Internet sitesinde yazdığı yazıda Belediye Başkanlığı tüzel kişiliğine yani Belediye Başkanı olarak kendisine, belediye meclis üyelerine, belediye muhasebe müdürlüğü çalışanlarına ve belediye avukatlarına namussuz ve şerefsiz demediğini ve bu yazıda bir suç unsuru olduğunu düşünmediğini söylemektedir. Özcan Bey, ya okuduğunu anlamıyor yada anlıyor fakat sırdaşı ve yakın arkadaşı Ömer S. Çetin'i kollamak için yalan söylüyor' dedi. 

Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar'ın Stratejik Geliştirme Müdürü Ömer Sabahattin Çetin'e küfrettiğini iddia eden Bağımsız Meclis Üyesi Yılma Kandemir; 'Çünkü Özcan Bey, Ömer S. Çetin'in bu yazısını ben Silivri gündemine getirdikten sonra Ömer S. Çetin'le görüşmüş ve kendisine bağırıp çağırarak hakaret ve küfür ederek, 'Gece sarhoş kafayla bir yazı yazdın, adam ne söylerse söylesin haklı. Ne sen, ne de ben Yılmaz Kandemir'e bu konuda kesinlikle cevap vermeyeceğiz. Bu konuda onunla polemiğe giremeyiz.' diyeceksin, ondan sonra da çıkacak kısa bir basın bildirisiyle Ömer S. Çetin'in bu yazısında Belediye Başkanlığı tüzel kişiliğine yönelik bir suç unsuru olduğunu düşünmüyorum, diyeceksin' dedi. 

Yazılı basın bildirisinde Ömer Sabahattin Çetin'in köşe yazısından bir alıntıyla açıklamasına devam eden  Kandemir; 'Ben şimdi Ömer S. Çetin'in yazısındaki Belediye Başkanlığı tüzel kişiliğine, belediye muhasebe çalışanlarına ve belediye avukatlarına hakaret içeren iki paragrafı aynen aşağıya aktarıyorum:

'Belediye Başkanlığı ve muhasebe müdürlüğü hesabı, kitabı yapıyor ve diyor ki işten çıkarılan adamlara ' eyy mahlukatlar biz size 12 bin lira tazminat ödedik. Sizin bu süreçte almanız gereken 9 bin lira idi. Göreve başladınız üç bin lirayı geriye ödeyin'

Böyle bir saçmalık, böyle bir adaletsizlik, böyle bir şerefsizlik olamaz. Benim inandığım ve güvendiğim hukuk devleti böyle namussuzluğa alet olamaz. Bu kadar acımasız olamaz. Bu kadar vicdansız olamaz..'

Evet, ben şimdi bu iki paragrafı okuyan tüm Silivri halkına soruyorum: Ömer S. Çetin, bu iki paragrafta Belediye Başkanlığı tüzel kişiliğini yani Belediye Başkanı'nı, belediye meclis üyelerini, belediye muhasebe çalışanlarını ve belediye avukatlarını namussuzluk ve şerefsizlikle suçluyor mu suçlamıyor mu?

Okuma yazması olan ve biraz muhakeme ve yorum yaparak düşünen herkesin bu yazıda hakaret ve bir suçlama olduğunu net bir şekilde görecektir. Tabii, Özcan Işıklar ve belediyeden menfaati olan yalakaları bu konuda Ömer S. Çetin ne kadar suçlu olsa da 'bu yazıda suç unsuru yoktur' demeye devam edip yalanlarını sürdürmeye çabalayacaklardır.

Özcan Bey, basın bildirisinde şöyle demiş: 'Yaşanan olay kamuoyu gözü önünde cereyan etmekte, taraflar da kamuoyu tarafından tanınmaktadır.' Evet, Sayın Başkan doğru söylüyor. Silivri halkı Özcan Işıklar'ı da, Yılmaz Kandemir'i de, Ömer S. Çetin'i de tanıyor; hem de çok çok iyi tanıyor.' 

Basın bildirisinin sonunda Özcan Bey, 'Bundan sonra bu konuda yanıt vermeyeceğim.' demiş. Kendince olayı önemsemediğini belirterek kapatmaya çalışıyor ama, Sayın Başkan'ın unuttuğu bir şey var. Ben, belediye meclis üyesiyim. Benim belediye meclisinde vereceğim ve vermiş olduğum her meclis soru önergesine kanunen 15 gün içinde cevap vermek zorunda. Bundan sonra yanıt vermeyeceğim, demekle, belediyeyi doğrudan ilgilendiren konularda sorumluluktan kurtulamayacağınızı size tekrar hatırlatırım.'