Filinta'nın torunu 'Ölüm Hak Miras Helal'dir'
II. Abdülhamit'in askeri komutanlarından Tophane Müşiri Mustafa Zeki Paşa'nın 4.kuşak torunlarından Gökhan Atasever,3 yıldır sürdüğü hukuk mücadelesiyle Türkiye tarihinin II. Abdülhamit'in torunlarından sonraki en büyük davasında 70 civarındaki varislere ulaşmak için çalışmalarının sürdüğünü belirtti.
II. Abdülhamit'in askeri komutanlarından Tophane Müşiri Mustafa Zeki Paşa'nın 4.kuşak torunlarından Gökhan Atasever, Türkiye tarihinin II. Abdülhamit'in torunlarından sonraki en büyük davasında 70 civarındaki varislere ulaşmak için çalışmalarının sürdüğünü belirtti.
Silivri'deki işyerinde açıklama yapan Atasever 'Tophane Müşiri diye geçen Mustafa Zeki Paşa'nın dördüncü kuşak torunuyum. Şu an veraset işleri ile uğraşıyorum. Verasetlerini aldım, bununla ilgili ikinci Abdülhamit'ten sonra en büyük dava olduğu söyleniyor, bunun üzerine devam ediyoruz. Tophane Müşiri Mustafa Zeki Paşa Kimdir? Namı değer 'Filinta Mustafa' hatta TRT 1'de dizisi de çekilmişti, kendi hayat hikayesi anlatıldı. Bununla ilgili bunun davasını sürüyoruz, kıyıda köşede kalmış verasetçisiyiz. Nüfusunda kayıtlıyım, öz torunuyum kesinlikle ispat etmek ve onun dışında başka bir şeye ihtiyacımız yok. Direk verasetlerini aldık şu an mahkememiz devam ediyor. Tereke davasına geçmiş bulunuyoruz. En çok basında dönen yüz yirmi milyon dolarlık yalı var. Bu yalı ile ilgili de bir çalışmamız sürüyor. Mustafa Zeki Paşa ile ilgili kıyıda kenarda köşede kalmış varisler varsa bana ulaşmalarını istiyorum. Davayı üç senedir sürüyoruz sonuna gelmiş vaziyetteyiz. Davayı sonuçlandırdığımız zaman bütün varisler ortaya çıkacak, bulmakta zorluk yaşamak istemiyoruz. Mustafa Zeki Paşa'nın varisleri lütfen bize ulaşsınlar' dedi.
Hukuk mücadelesine 2015 yılında başladığını da belirten Atasever 'Bugüne kadar neden harekete geçmedik onu da anlatayım. Babama saygımdan kaynaklı. Babam kendi ailesi ile görüşmek istemedi bazı ufak tefek sorunlar yaşadığı için, babası ile alakalı ne mirasını ne de başka bir şeyine göz koymadı ve ihtiyacı da olmadığı için hiçbir şekilde bu işin üzerine gitmedi. Ben 2014'te babamı kaybettim, ona saygı duyduğumdan dolayı hiçbir şekilde harekete geçmemiştim ama şimdi hakkımız olanı istiyoruz Ölüm Hak Miras Helal'dir. Babama saygımdan dolayı harekete geçmemiştim ama bu saatten sonra devam' dedi.
II. Abdülhamit'in askeri komutanlarından Tophane Müşiri Mustafa Zeki Paşa'nın 4.kuşak torunlarından Gökhan Atasever, sözlerini şöyle sürdürdü;
'Mustafa Zeki Paşa, namı değer 'Filinta Mustafa' 18 yıl boyunca Tophane Müşirliği yapmış 2. Abdülhamit'in sağ kolu olarak gören Mustafa Zeki Paşa'dır. Tarihte çok büyük bir yeri vardır. Herkes hemen hemen duymuştur haberlerde, Balta Limanında 2. Köprü'nün altındaki dünyanın en pahalı 2. Evi olarak geçen Mustafa Zeki Paşa yalısı, şu an ki değeri yüz yirmi milyon dolar değeri, Onun dışında Nişantaşı'nda, Taksim'de, Kadıköy'de, Adalar'da muhtelif yerlerde bildiğimiz gayrimenkuller var Sarıyer civarında var. Türkiye'nin genelinde zaten var ama en çok bildiğimiz yerler İstanbul. İstanbul'da yaşadığı için en son vefatında 1914 yılında Büyük adada yattığı işçin en son bildiğimiz bunlar. Şu ana kadar 70 civarı varisi tespit edildi tabi ölümler ayrımı yapılacak veraset ilamları alındığı için zaten varisler görünüyor orda ama ulaşamadığımız kayıplar var çoğu yurt dışlında o yüzden de ulaşamadıklarımız var burada yaşayanlar da var hepsine tebligatlar gitti zaten ama tebligatların ulaşamadıkları da var bunlara ulaşmak istiyoruz.Bana Gokhanatax@hotmail.com mail adresinden ulaşabilirler.'
Mustafa Zeki Paşa kimdir ?
Mustafa Zeki Paşa ya da Tophane Müşiri Zeki Paşa Osmanlı padişahı II. Abdülhamid'in en güvendiği Osmanlı generalleri ve devlet adamlarından biriydi. II. Abdülhamid döneminde 18 yıl boyunca Tophane Müşiri olarak görev yaptı.
Zeki Paşa Yalısı
I. Abdülhamit'in askeri komutanlarından Tophane Müşiri Mustafa Zeki Paşa tarafından İtalyan mimar Alexandre Vallaury tarafından 20. yüzyılın başında yapılmış Boğaziçi yalısı. Son Osmanlı padişahı VI. Mehmed'in damadı olan Ömer Faruk Efendi tarafından satın alınmıştı. Bugün Baştımar ailesine aittir. Dışı bakımsız gözükmesine rağmen içi adeta cennetten bir bahçe gibidir.