Bu sorun 140 yıldır çözülememişti!
140 yıldır kanayan yara haline dönüşen Çayırdere,Sayalar ve Danamandıra köylerinde bulunan hazine arazileri ve vatandaşların kullandığı taşınmazların satın alınmasına ilişkin bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Ayrıca Değirmenköy Mahallesi'ndeki afet bölgesinin sınırlarıyla ilgili yeni yasal düzenleme hakkında da bilgiler paylaşıldı.
2B ile orman arazisi dışına çıkarılan hazine arazileri ve Danamandıra, Çayırdere, Sayalar mahallelerinde vatandaşların kullandığı taşınmazların satın alınmasına ilişkin Silivri Belediyesi Yaşar Kemal Fuaye Salonu'nda bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Silivri Kaymakamlığı tarafından gerçekleştirilen toplantıda ayrıca Değirmenköy Mahallesindeki afet bölgesi sınırlarının yeniden düzenlenmesini baz alan kanundaki düzenleme hakkında da bilgiler verildi. Milli Emlak ve Afad yetkililerinin kanun yeniliklerini anlattığı toplantıya AK Parti İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca, Silivri İlçe Kaymakamı Ali Partal, Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, İl Afet ve Acil Durum Müdürü İbrahim Tarı, siyasi parti başkanları, ilçe kurum kuruluş ve sivil toplum kuruluş temsilcileri, belediye başkan yardımcıları, İBB ve Silivri belediye meclis üyeleri, dernek başkanları ve muhtarlar katıldı.
PARTAL: “140 YILLIK ÇÖZÜLMEYEN SORUN İÇİN MEVZUAT DÜZENLEMESİ YAPILDI”
Silivri İlçe Kaymakamı Ali Partal gerçekleştirdiği konuşmada şunları söyledi: “Son iki ay içerisinde ilçemize bakanlarımız geldi. Bu ziyaretlerde hem vatandaşlarımız ile hem de sivil toplum kuruluşları ve muhtarlarımız ile toplantılar yaptılar. Birçok talep ortaya çıktı ve ilçemizi ilgilendiren en önemli konulardan biri olan Danamandıra, Sayalar ve Çayırdere Mahalleleri ile ilgili gelişmeler yaşandı. 140 yıllık çözülemeyen tapu sorunu ile ilgili önceki yıllarda da bir çalışma yapılmıştı. Şimdi yine bir mevzuat düzenlemesi yapıldı. Aynı zamanda Değirmenköy Mahallesi'nde afete maruz kalan alanlar ile ilgili düzenlemeler yapıldı. İlçemizde yine birçok yatırım anlamındaki işler de yavaş yavaş programa girdi. İlçe Emniyet Müdürlüğü hizmet binası, Selimpaşa Mahallesi'ndeki polis merkezi ile ilgili çalışmalar da başlamış olacak. Birçok talep anında gerçekleşti, bir kısımda zaman içerisinde gerçekleşecek. Bizler bu çalışmalar devam ederken ne kadar takipçisi olsak, da Belediye Başkanımız Volkan Bey de genel sorunlarımız noktasında takipçi. Kendisine teşekkür ediyorum.” dedi.
DEĞİRMENKÖY'DEKİ AFET BÖLGESİNE DÜZENLEME
İstanbul İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü Şube Müdürü Ufuk Koşan, süreç hakkında bilgiler vererek bölgeden afet şerhinin kaldırılacağını aktardığı konuşmasında, “1963 yılında Bakanlar Kurulu Kararı ile afete maruz bölge ilan edilen Değirmenköy Mahallesi'ndeki alanlar ile ilgili düzenleme yapıldı. Teknik elemanlarca sınırları tespit edilerek afete maruz bölge kararı alınmıştı. 63-67 yıllarında meydana gelen heyelan köyün kuzeyinde ve iki aktif alanda yaşanmış. Hak sahibi kabul edilen ailelerimize yeni bir yer seçilmiş ve afetzedeler nakledilmiş. 670 hak sahibi etaplar halinde taşınmış, konutlara teslim edilmiş. Afet ve Acil Durum Başkanlığı kurulduktan sonra daha iyi bir sınırlama belirlenmek üzere yeniden sayısallaştırılma yapılmış ve Başbakanlık AFAD'a bilgiler gönderildi. Cumhurbaşkanlığımızca kararname alındı, şuan ki Silivri Değirmenköy'deki afete maruz bölge ile ilgili yenileme yapıldı. Yeni düzenleme ile tapuya işlenecek, üzerlerindeki şerhler kalkacak. Tüm gerekli bilgileri biz belediyemize ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığımıza bilgi geçiyoruz. Tarım yapılabiliyordu, yapılaşma yasaktı. İmara da uygunsa ondan sonra yapılaşmaya uygun sayılabilecek.” dedi.
AFET KORUMA GÖNÜLLÜLÜĞÜ ANLATILDI
AFAD gönüllülüğü ve nasıl gönüllü olunacağı hakkında bilgiler veren AFAD Arama Kurtarma Birlik Müdürü Tezcan Bucan, “Başkanlığımızın AFAD gönüllülük projesi kapsamında afet yönetiminin herhangi bir alanında görev almak isteyen gönüllülerimizin gerçek veya tüzel kişilerin sürece daha iyi katkı sağlaması amacıyla görev alanlarının belirlenmesi, eğitimler verilerek yeterliliklerinin artırılması ve aynı zamanda sene içerindeki faaliyetlerinde takip edilmesi hedeflenmektedir. Sağlık, eğitim gibi alanlarda yetiştirilerek afetin her evresinde daha etkin, daha etkili gönüllülerin yetiştirilmesini hedefliyoruz. Bunu başardığımız zaman da afete dirençli bir toplum oluşturmuş oluruz. AFAD gönüllüsü tamamen kendi isteği doğrultusunda herhangi bir beklentisi olmayan kişilerden oluşuyor. Afet ve acil durumların meydana getireceği maddi manevi zararları en aza indirmeyi hedefliyoruz ve bu sayede afete duyarlı bir toplum kültürü oluşturmayı amaçlıyoruz. Buradaki amacımız afet ile ilgili farkındalık oluşturmak. E-devlet üzerinden bilgilere ve başvuruya ulaşabilirsiniz.” şeklinde konuştu.
LEVİN ÇETİN AYHAN İNDİRİMLERİ MÜJDELEDİ
İstanbul Avrupa Yakası Milli Emlak Dairesi Başkanlığı Emlak Müdür Yardımcısı Levin Çetin Ayhan, şu bilgileri paylaştı: “Silivri ilçemizde Danamandıra, Sayalar ve Çayırdere köyleri, köy yerleşim alanları içinde 7000 m2'ye kadar 19.7.2003 tarihinden beri kullanan kişiler hak sahibi sayıldı. Kullandıkları alanlar bizim belirlediğimiz rayiç bedelin yarısı üzerinden satılması öngörüldü. Hak sahibi olanların başvuru süreleri, ilgili kanunla 31.12.2019 tarihine kadar uzatıldı. Bu çok önemli çünkü bu üç mahallemizde hala başvuru yapmamış hak sahiplerimiz var. Bu konuda tebliğ de duyuru da hazırladık. 2B arazilerinde ve tarımsal arazilerde satış bedeli gibi belirlenecek bedel 100 lira ise yarısı yani 50 lira alınacak. Hak sahibi kişi bu 50 liranın tamamını peşin ödemek isterse %20 indirim kazanacak. 50 liranın yarsını peşin ödemek isterse %10 indirim kazanacak, kalan diğer yarısını da taksitlendirebilecek. 5 yılda 10 eşit taksitte ödeme yapabilecek. Hak sahibi olanlar 19.07. 2003 tarihinden beri kullanıcı olmak zorunda ve hala kullanıyor olmak zorunda. En fazla 7000 m2 satış yapılabiliyor. Hak sahibi vefat etmişse tüm mirasçıları hak sahibi olabiliyor. Silivri ilçemizde buna 289 adet taşınmaz uygun. Okul, cami, yol, park vb kamu kurumlarına ayrılan alanlar haricindeki kullanılan alanlar uygun sayılıyor. 7181 kanun ile büyük bir kolaylık sağlandı. Eski kanunda rayiç bedeldi, 4 Temmuz'daki bu kanun ile rayiç bedelin yarısı olarak belirlendi.
TARIM ARAZİLERİ İÇİN;
Tarım arazileri 7061 sayılı kanundaki 4781 No'lu kanunun 4. maddesi 13. Fıkrası eklendi. Bunda da Hazine'ye ait tarım arazileri imar planında tarımsal amaca ayrılan veya plansız alanlardaki tarım arazilerinin kullanıcılarına satış hükmü getirildi. Bu arazilerde bir miktar kısıtlaması yok. Ancak kullanım olarak kullanıcının 30.03.2011 tarihinden itibaren tarım arazisinin bu zamana kadar kullanması ve hala kullanılıyor olması şart. Vefat eden kişilerin mirasçıları hak sahibi olamıyor. Akdi halefiyet kabul edilmiyor. Tarım arazilerinde paydaşların da satın alma hakkı var. Eski 66 Sayılı Kanun'un 37. Maddesi'ne göre zilyetlik şartlarında 40 dönümden 50 dönüme kadar, 60 dönümden 100 dönüm arasındaki kısımlarda tapuya şerh veren zilyetler ve mirasçıları da hak sahibi oluyor. 4070 Sayılı Kanun'a göre de tarım arazisini satın almak için başvuruda bulunan kişiler ve mirasçıları da satın almak için müracaat edebiliyor. Bunun da süresi 31.10.2019'a kadar uzatıldı. Kullandığı tüm alan, hala kullanılıyor olmak şartı ile satılabiliyor. İlçemizde 23 adet mahallemiz bu kapsamda yani imar planı olmayan veya imar planında tarıma ayrılan amaçla kullanılabilecek. 8629 adet başvuru şuana kadar var. Tarım arazilerinin satış bedelleri de 2B'deki miktar gibi; belirlenen rayiç bedelin yarısıdır. Bu yarısını peşin ödemek isterse %20 indirim hakkı kazınıyor. Rayiç bedelin yarısının yarısını peşin ödemek istiyorsa %10 indirim kazanıp kalan yarısını da taksitlendirebiliyor. İdaremize müracaatla başvuruda bulunabilirler. Deniz, göl, akarsu kıyı kenar çizgisine 5000 metre mesafedeki taşınmazlar bu kapsama girmiyor, özel kanunlar ve arazi toplulaştırılması yapılacak taşınmazlar bu kapsama girmiyor. Haricindeki taşınmazların satışı mümkün. Son olarak 2B arazileri satın alan vatandaşların iki taksitini ödemeyenler ya da başvuru yapılmayan kişiler için 16.10.2019 tarihine kadar ek süre tanındı.”
YILMAZ: “AMAÇ MÜLKİYET SORUNUNU ORTADAN KALDIRMAK”
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, bilgilendirme toplantılarının köylerde vatandaşlarla yüz yüze de yapılması gerektiğini önererek şunları söyledi: “Amaç Silivri'deki üç köyümüzün on yıllardır süren mağduriyetini giderebilmek. On yıllardır yapılamayan uygulamanın, çözülemeyen, kangren haline gelen problemlerin çözüm arifesine geldik. Bardağın dolu tarafına bakmamız ve dolu tarafını biraz daha artırmaya çalışmamız gerekiyor. On yıllardır bu toprakları işleyen, bu topraklara sahip çıkan Silivrili hemşerilerimizin bu konuda mağdur edilmeyeceğinden hiç şüphem yok. Siyasi beklentilerden, rantlardan uzak bir şekilde çözülmesi gereken bir mülkiyet problemi var. Bundan önceki koalisyon hükümetler döneminde de bununla ilgili çalışmalar yapıldı, bu dönemde de yapılıyor. Bölge Milletvekilimiz Tülay Kaynarca hanımefendi çok titizlikle bu konu üzerinde duruyor. Amaç burada mülkiyet problemi olan evin, barkın olduğu yerlerin köylümüze kazandırılması. Ben bu toplantının bir benzerinin Silivri özelinde Sayalar'da, Çayırdere'de, Danamandıra'da yapılmasını, oradaki köy kahvelerinde halkımızın olduğu toplantılarda yapılmasını istiyorum. Bizim ortak paydamız Silivri. Çözemeyeceğimiz hiçbir problem yok. Ben Silivri'nin seçilmiş belediye başkanı olarak şunu ifade etmiştim. Problem ne olursa olsun, o problemi kendimize dert edinirsek Silivri ruhu etrafında, Silivri menfaatleri etrafında bir araya gelirsek, göreceksiniz ki hiç imkansız denilen insanlar el ele tutuşup o problemleri çözebilir.”
KAYNARCA: “ÖNEMLİ OLAN VATANDAŞ MEMNUNİYETİ”
İstanbul Milletvekili Tülay Kaynarca, “Kıymetli başkanımızın her üç köyde ayrı ayrı halkı toplayarak ayrıntılı bilgi verme önerisini çok yerinde buluyorum. 2011 – 2012 yıllarındaki yasal düzenleme sonrası bile bunu kaçıran, duymayan, farklı nedenlerle atlayan, yararlanamayan vatandaşlarımız vardı. Kanuni düzenlemelerde zaman dilimi ile ilgili geri dönüşü olmamasından ötürü bilgi vermek önemlidir. Bu teklifi en kısa sürede yerine getirmek mümkün. Tespitimde şöyle ki, bu bölgede yapılabilecek en reel gerçeklik 2B fiyatlarının satışı ile öngörülen rakamların çok uygun olması. Yalnızca Çatalca ve Silivri, İstanbul özelinde değil Türkiye özelinde de böyle çok uygun fiyatlar var. Dolayısıyla ben kaygı duymuyorum ve bu sürecin çok değerli yönetilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte ne yapabileceğimiz ile ilgili ise yalnızca bir tane yapamadığımız şey kaldı; Kurt Dere Bölgesi… Bakanımız söz vermişti. Oradaki proje alanı da kalktı. Toki artık orada proje rezervine sahip değil. Vatandaşımız mevcut imar yasası sayesinde belediyemize başvurarak süreci devam ettirebilecek. Kurt Dere Bölgesindeki ilk düzenleme de yerine getirildi. Yine düzlük alan olan Değirmenköy'de 350 dönüme yakın alan kaldırıldı. Yine 2B hakkını kaçıranlar ile ilgili çıkardığımız yasal düzenleme ile de yerini buldu. 2012-2017 her iki düzenlemede süreyi kaçıranlar için bir şans daha verilmiş oldu. Ama flaş karar 2B yasal düzenlemesi, köy içi 9 bölgeyi direkt ilgilendiren yasal düzenlemedir. Allah hayırlı uğurlu kılsın. Bir tek Büyük Ova projemiz kaldı. Belediye başkanımız kıymetli Volkan Yılmaz, süreci takip edecektir. Büyük Ova projesi tarımsal alan ile ilgili Türkiye'de birçok noktada var. Planlarda sanayinin de içinde olduğu, evlerinde olduğu bir yer tespiti eksikliği var. Niyet hayır olabilir, ama tespitte eksiklikler bulunuyor. Bu plan notu gerçekleşirse hem sanayicilerimiz hem de evlerinde oturanlar için bu da düzenlenmiş olacak. Sadece yasal düzenleme yetmez, önemli olan süre içerisinde vatandaş memnuniyetini sağlamak, süreci takip etmek ve en iyi dereceye getirmektir.”