34 yıldır vasiyet üzerine iftar yemeği dağıtıyorlar
Yalova'da 1990'da vefat eden hayırsever Hayriye Güngör'ün vasiyetiyle başlayan iftar yemeği dağıtımı geleneği 34'üncü yılına girdi. Vasiyet üzerine 34 yılda 250 binin üzerinde iftar yemeği dağıtılan Hacı Hayriye Hanım Camii'nde, dağıtımda yemek bitse de kimse eli boş gönderilmiyor.
Yalova’da 1990’da vefat eden hayırsever Hayriye Güngör’ün vasiyetiyle başlayan iftar yemeği dağıtımı geleneği 34’üncü yılına girdi. Vasiyet üzerine 34 yılda 250 binin üzerinde iftar yemeği dağıtılan Hacı Hayriye Hanım Camii’nde, dağıtımda yemek bitse de kimse eli boş gönderilmiyor.
Hacı Hayriye Hanım Camii’nde başlatılan iftar yemeği dağıtımı geleneği bu Ramazan ayında sürdürülüyor. Hayriye Güngör’ün çocukları ve torunları tarafından sürdürülen gelenek hakkında bilgi veren hayırseverin torunu İlker Kaya, yemek dağıtımına ilgilinin her geçen yıl arttığını söyledi.
Vasiyeti dayısının başlattığını ve kendisinin devam ettirdiğini kaydeden İlker Kaya, kendisinin de oğlu Doç. Dr. Furkan Kaya’ya vasiyet ettiğini ifade etti.
Kaya, amaçlarının bir vakıf kurarak aşevi ve burs gibi bir takım faaliyetler yapmayı da hedeflediklerini anlattı.
İftar yemeği dağıtımının başlangıç hikayesini anlatan Kaya, şöyle konuştu:
“Bundan 35 sene evvel rahmetli anneannem bu caminin vasisi Hayriye Hanım, yan tarafta oturuyordu. Camdan da pazar halkını görüyor. Bir ramazan günü. O koşuşturmayı görmüş iftar vakti. Akşam hep beraber iftara oturduk. ‘Çocuklar ben size bir şey söylemek istiyorum. Bugün seyrettim pazarcı esnafı bir koşuşturma içinde. Ben şöyle düşündüm, akşamları burada iftar yemeği verebilir miyiz’ dedi. Bu ailede büyük memnuniyetle karşılandı. Zaten Büyükada’da ticaret yapıyoruz. Restoranımız, pastanemiz, ustalarımız var. Rahmetli dayım o sene 2 tane adadan usta getirip kazanlarla beraber başladı. İlk dönemlerde 100-150 kişi kadar. O dönemde Bulgaristanlı misafirlerimiz çoktu bizim. Daha sonra bu profesyonele dönüştü. Takım taklavat derken bu seneye geldik. Esas amaç burada, evine yetişemeyen veya ihtiyaç sahibi olan kişilere vermek. Bu arada yolcusunuz pazara alışverişe geldiniz iftarınızı açabiliyorsunuz, o şekilde başlamıştık ve bugüne kadar da geldi. 3’er kişi hesap ediyoruz, bir evde 3 kişi varmış gibi. 600-700 kişiye kadar günlük buluyor. Bu da bize mutluluk veriyor. Yemek aynı zamanda Çalıca köyü, bizim dede köyümüzdür. Oraya da her ramazan gönderiyoruz. Orada da aşağı yukarı 300-400 misafirimiz var. Onlar da bizi her ramazan bekliyorlar.”
Çok sayıda hayırseverin de iftar yemeğine katkı sağladığını dile getiren Kaya, “İnsanlar görüyorlar. Bir kilo un getiren de var, 10 kilo et getiren de var. Çok destek var. Saat 4-5 gibi çok yaşadım. Koyun kuzu hazırlanmış kuşbaşı şeklinde et geliyor. Ben bunla çok karşılaştım. Dolaplarımız dolu. Başlangıçtan bugüne kadar. 35 sene geriye gittiğimizde, bugüne geldiğimizde kabataslak bir hesap yaparsak çok eminim 200-250 bin kişilik iftar dağıtımını bulmuştur. Bunda sonraki süreçte burada da iftar açtırabilmek, en büyük proje de aşevi yapmak, yani 12 ay. İnşallah Allah nasip ederse vakıf kurulursa böyle bir imkan var. Ailemiz çok büyük destek içinde. Bir havuzumuz var. Kardeşim, oğlu, dayımın çocukları havuz yaptık” dedi.
“Boş dönen kesinlikle bir Allah’ın kulu yok”
Yemeklerin de beğenildiğini anlatan Kaya, her gün etli bir yemeğin menülerinde olduğunu söyledi. Kaya, gelen hiçbir kimseyi yemek bitse dahi geri çevirmediklerini belirterek, “Kimse yemek almadan gitmiyor. İnsanlara çağrı yapıyorum. Sıra kalabalık, giremem asla öyle bir konu yok. Alamayanlar bekliyor. Yemek yoksa aşçımız sağ olsun patatesler, soğanlar burada et sote, tavuk sote hepsini yapıyor. Boş dönen kesinlikle bir Allah’ın kulu yok. Öğle namazından sonra başlayıp saat 16.30’a kadar devam ediyor. Bir nöbetçi kalıyor burada. Yemek bitene kadar. Hiçbir şey olmazsa peynir ekmek gönderiyoruz buradan. Bolluk yeri Hayriye Hanım yeri herkesi bekliyoruz” açıklamasında bulundu.