'Rahim ağzı kanserinden korunmada aşı kritik önemde'

Rahim ağzı (serviks) kanserinin kadınlar arasındaki en ölümcül kanserlerden biri olduğunu belirten Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cihan Comba, 'Rahim ağzı kanseri aşısıyla artık yüzde 80 oranında bağışıklık sağlanmaktadır. Aşının ergenlik döneminde yapılması önerilmektedir. Aşılama 9 yaşından sonra başlar, 15 yaşına kadar 6 ay aralarla iki doz 15 yaşından büyüklerde 0/2/6. aylarda olmak üzere 3 doz yapılır. Dünya Sağlık Örgütü herhangi bir yaş sınırlaması olmadan bu aşının güvenle yapılabileceğini fakat başarı oranının yaşla birlikte bir miktar azaldığını bildirmektedir' dedi.

'Rahim ağzı kanserinden korunmada aşı kritik önemde'

Rahim ağzı (serviks) kanserinin kadınlar arasındaki en ölümcül kanserlerden biri olduğunu belirten Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cihan Comba, “Rahim ağzı kanseri aşısıyla artık yüzde 80 oranında bağışıklık sağlanmaktadır. Aşının ergenlik döneminde yapılması önerilmektedir. Aşılama 9 yaşından sonra başlar, 15 yaşına kadar 6 ay aralarla iki doz 15 yaşından büyüklerde 0/2/6. aylarda olmak üzere 3 doz yapılır. Dünya Sağlık Örgütü herhangi bir yaş sınırlaması olmadan bu aşının güvenle yapılabileceğini fakat başarı oranının yaşla birlikte bir miktar azaldığını bildirmektedir” dedi.

İstinye Üniversite Hastanesi Liv Hospital Bahçeşehir Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Cihan Comba, 1-31 Ocak Serviks Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla serviks (rahim ağzı) kanseri hakkında açıklamalarda bulundu.

Rahim ağzı kanserinin kısaca tanımını yapan Doç. Dr. Comba, “Serviks kanseri, serviks olarak adlandırılan, rahmin alt kısmında oluşan bir kanser türüdür. Serviks, rahmin vajinaya açılan ve doğum esnasında genişleyen kısmıdır. Serviks kanseri, kadınlar arasındaki en ölümcül kanserlerden biridir ve gelişmekte olan ülkelerde sıklığını sürdürmektedir. Erken dönemde yakalanmış serviks kanserli kadınların, tanı koyulduktan sonraki 5 yıllık sağ kalımları yüzde 92 gibi yüksek bir düzeydedir. Cinsel olarak aktif bireylerde görülme olasılığı yüksektir” diye konuştu.

Serviks kanseri neden olur?

Serviks kanserinin nedenlerinden bahseden Doç. Dr. Comba, “Serviks kanseri uzun süren, inatçı yüksek riskli HPV enfeksiyonu sonucu oluşmaktadır. HPV enfeksiyonu oldukça yaygındır; cinsel olarak aktif kadınların yarısı yaşam boyu HPV enfeksiyonu ile karşılaşır. Unutulmamalıdır ki HPV, vücutta herhangi bir şikayete neden olmayabilir ve geç tanı almaya sebep olabilir. Ayrıca, her HPV enfeksiyonu serviks kanserine ilerlemez. Serviks kanserine yol açabilen yaklaşık 15 HPV tipi ‘yüksek riskli HPV’ olarak tanımlanır. HPV tip 16 ve 18, pek çok yerde olduğu gibi Türkiye’de de servikal kanserlerle ilişkili en sık görülen iki yüksek risk HPV tipidir” dedi.

“Bir yıl içerisinde yaklaşık 2 bin 125 kadın serviks kanseri tanısı aldı”

Rahim ağzı kanserinin görülme oranlarına değinen Doç. Dr. Comba, “En son yayımlanan resmi verilere göre; ülkemizde serviks kanserinin görülme sıklığı yüz binde 4,2’dir. Bir yıl içerisinde yaklaşık 2 bin 125 kadın serviks kanseri tanısı almıştır. ABD’ye göre Türkiye’de rahim ağzı kanseri sıklığı daha düşüktür” şeklinde konuştu.

“Erken evrelerde belirti göstermeyebilir”

Serviks kanserinin erken evrelerinde genellikle belirti olmadığını söyleyen Doç. Dr. Comba, şu bilgileri paylaştı:

“En erken bulgu, rutin jinekolojik muayene esnasında alınmış olan anormal Pap smear sonucu ve HPV pozitifliği olarak görülür. Serviks kanseri oldukça yavaş gelişir, bu nedenle belirtisiz dönem (kanser öncesi dönem) yıllar sürebilir. Kanser öncesi dönemde tedavi şansı yüzde 100’e yakındır. İlerlemiş serviks kanserleri, genellikle düzenli Pap smear testi yaptırmayan ya da anormal Pap smear sonucu alıp takiplere devam etmeyen kadınlarda görülür.”

“HPV testi ile tanı konulabilir”

Teşhis sürecinden bahseden Doç. Dr. Comba, “Pap smear ve HPV testi yapılmalıdır. Serviks kanseri teşhisini doğrulamak için rahim ağzından kolposkopik biyopsi yapmak gerekir ve patoloji uzmanın değerlendirmesiyle tanı konulabilir” dedi.

Doç. Dr. Comba, risk altında olan bireyleri şöyle sıraladı: “Bağışıklık sisteminin zayıf olması (HIV enfeksiyonu, organ nakli nedeniyle immün sistemi baskılayan ilaç kullananlar), Anormal Pap smear sonucu ya da kanser öncesi servikal hücre değişiklikleri tanısı öyküsü olan kadınlar, erken yaşta cinsel ilişkiye başlamak, partner sayısının fazla olması, sigara kullanımı, düzenli Pap Smear test yaptırmayan kadınlar, HPV teşhisi konmuş kadınlar, HPV aşısı yaptırmamış kadınlar.”

“Aşı ergenlik döneminde uygulanmalıdır”

Rahim ağzı kanserine karşı 3 tip aşı geliştirildiğini dile getiren Doç. Dr. Comba, rahim ağzı kanseri aşısıyla artık yüzde 80 oranında bağışıklık sağlandığını belirtti. Doç. Dr. Comba, “Aşı, cinsel ilişkiye başlamadan, yani ergenlik döneminde yapılması önerilmektedir. İdeal yapılma yaşı 9-12 olup, en geç 26 yaşına dek yapılması önerilirken günümüzde bu yaş 45’e kadar uzatılmıştır. Aşı, 3 doz halinde uygulanmaktadır (0,2 ve 6. aylar). Dünya Sağlık Örgütü herhangi bir yaş sınırlaması olmadan bu aşının güvenle yapılabileceğini fakat başarı oranının yaşla birlikte bir miktar azaldığını bildirmektedir" dedi.

“Son evrelerde kemoterapi ve radyoterapi tercih edilebilir”

Tedavi seçeneklerinden bahseden Doç. Dr. Comba, “Serviks kanseri için tedavi seçenekleri, kanserin evresine göre değişmekle birlikte cerrahi, son evrelerde ise kemoterapi radyoterapi tercih edilebilir” dedi.