''Kira takip sistemi kurulabilir''
Emlak uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, kira bedellerinde yaşanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşması için kira takip önerisinde bulundu.
Emlak uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, kira bedellerinde yaşanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşması için kira takip önerisinde bulundu.
Konut kiralarındaki artış son zamanlarda Türkiye’nin gündemine oturdu. Kiralardaki yüksek bedeller ev sahipleri ile kiracıları karşı karşıya getirdi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Altın Emlak Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Kira konusunda yaşanan anlaşmazlıkları azaltmak için merkezi bir bilgi sistemi kurulabilir. Kira Takip Sistemi adı verilebilecek bu sistem ile kira kontratları online hale getirilebilir. E-devlet ile entegre olabilecek sistem ile kira değer haritalarının oluşması, kurumlar arasında entegrasyon, artışların kontrolü sağlanabilir. Ticaret Bakanlığı tarafından yetki belgeli emlak işletmeleri ile taşınmaz kimlik numaraları üzerinden web tapu entegrasyonlu bu altyapıya ihtiyacımız var. Bu konuda Taşınmaz Ticareti Bilgi Sistemi (TTBS) üzerinden hızlı bir şekilde uygulama yapılabilir. Kira bedellerine ilişkin bankalarda özel hesaplar açılabilir” dedi.
’’Tavan uygulamamız zaten var”
Özelmacıklı, ’’Ülkemizde TÜFE’nin 12 aylık ortalamalara göre değişim oranları üzerinden zaten bir tavan uygulaması mevcut. Buradaki asıl sorun, TÜFE ortalamalarının geriden gelmesi ve piyasa gerçeklerinden hızlı bir şekilde yansıtamaması. Hatta bu durum ilerde enflasyon düştüğünde kiraların artışını da devam ettirecek’’ dedi.
’’Genele yayılması doğru değil’’
Birçok mal sahibinin artışları zaten yasal sınırlar çerçevesinde yaptığına da dikkat çeken Özelmacıklı, “Kira artışlarında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 103 nominal bir artış varken, TÜFE’ye göre sınır yüzde 35 seviyesinde. Ayrıca taşınmazın değerine göre 23 yıl seviyesinde olan amortisman süresi de bu sürece etki ediyor. Yüzde yüze yakın artışlar ise ancak taşınmaz değişimlerinde yaşanıyor. Birçok kiracı ve mal sahibi şu anda uzatmalarda yasal sınırların üstüne çıkmıyor. Hatta mal sahiplerinin birçoğunun da başka yerlerde kiracı olduğu da unutulmamalı. Son verilere göre, fertlerin yüzde 57.5’inin oturdukları konutun kendilerine ait iken, yüzde 26,8 ise kiracılardan oluşuyor” şeklinde konuştu.
’’Hollanda modeli için veriye ve kiraya amaçlı üretime ihtiyacımız var’’
Hollanda modeli üzerinden yapılan örnekler çerçevesinde de bazı bilgiler paylaşan çeken Özelmacıklı, “Özellikle birçok Avrupa ülkesinde belediye evleri adı ile sadece kiraya verilen evler söz konusu. Hatta bunun dışında da birçok gayrimenkul yatırım şirketlerinin de sadece kira amaçlı yaptığı taşınmazlar var. Ülkelerindeki daireler, metrekareleri, türleri ve hangi gelir grubuna hangi evlerin tahsis edilebileceği bile belli. Bizde ise bu konuda yeterli veriler olmadığı gibi, bu tür taşınmazlar da yok. Ülkemizde de gerek belediyeler gerekse de özel şirketler tarafından sadece kira amaçlı yapıların üretilmesine ihtiyaç var. Hatta bu kapsamda bazı vergi muafiyetleri de sağlanarak hızlı bir üretim de gerçekleşebilir” diye konuştu.