CHP Silivri Gençlik Kollarından Gezeren'e yanıt

Ak Parti Silivri Gençlik Kolları Başkanı Ferhat Gezeren'in CHP'lileri eleştiren basın açıklamasının ardından CHP Silivri Gençlik Kollarından yanıt geldi. CHP Silivri Gençlik Kollarından yapılan açıklamada 'AKP Gençlik Kolları Başkanı bir açıklama yapmış, her zamanki gibi büyüklerinin yaptığının benzeri, iftira, karalama, çamur at izi kalsın anlayışıyla bize göre suçluluğunun telaşıyla ifadeler kullanmıştır.'ifadeleri kullanıldı.

CHP Silivri Gençlik Kollarından Gezeren'e yanıt
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ak Parti Silivri Gençlik Kolları Başkanı Ferhat Gezeren’in CHP’lileri eleştiren basın açıklamasının ardından CHP Silivri Gençlik Kollarından yanıt geldi. CHP Silivri Gençlik Kollarından yapılan açıklamada “AKP Gençlik Kolları Başkanı bir açıklama yapmış, her zamanki gibi büyüklerinin yaptığının benzeri, iftira, karalama, çamur at izi kalsın anlayışıyla bize göre suçluluğunun telaşıyla ifadeler kullanmıştır.”ifadeleri kullanıldı.

Ak Parti Silivri Gençlik Kolları Başkanı Ferhat Gezeren’in CHP’lileri eleştiren basın açıklamasının ardından CHP Silivri Gençlik Kollarından yanıt geldi. CHP Silivri Gençlik Kollarından yapılan açıklamada “AKP Gençlik Kolları Başkanı bir açıklama yapmış, her zamanki gibi büyüklerinin yaptığının benzeri, iftira, karalama, çamur at izi kalsın anlayışıyla bize göre suçluluğunun telaşıyla ifadeler kullanmıştır.”ifadeleri kullanıldı.Yazılı olarak yapılan basın açıklamasında şu ifadeler kullanıldı;

"17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde yapılan Türkiye’nin en büyük yolsuzluk operasyonunun yıldönümüne yaklaşıldığı bu dönemde Pazar günü yaptığımız eylemdeki basın açıklamamız üzerine AKP Gençlik Kolları Başkanı bir açıklama yapmış, her zamanki gibi büyüklerinin yaptığının benzeri, iftira, karalama, çamur at izi kalsın anlayışıyla bize göre suçluluğunun telaşıyla ifadeler kullanmıştır.

Öncelikle edepsizlik cümlesini kendilerine iade ederek, amacını aşmış bir cümle olarak değerlendiriyoruz.  Bizim açıklamamızda bahsettiğimiz ifadelere cevap vermek yerine, iftira ve karalama yoluna girmişlerdir. 17 ve 25 Aralık tarihindeki yolsuzluğa cevap verecekleri herhangi bir argümanları olmadığı için akılları sıra büyüklerinin yandaş havuz medyasında yaptırdıkları gibi algı oyununa başvurmuşlardır.

Sayın Gezeren açıklamasında konunun TBBM’de görüşüldüğünü söyleyerek aklımızla alay etmektedir. Meclis Komisyonunda AKP’lilerin çoğunlukta olduğunu, CHP’lilerin tanık olarak dinlemek istediklerini kabul etmediklerini, yandaş tanıklar çağırıldığını, komisyonun bu yüzden terkedildiğini daha 1 hafta önce ne çabuk unutuyor. Davalar hukuk çerçevesinde mahkemede görülür, peki mahkemelerde her hangi bir dava var mı bu konuda? Olması mümkün değil, davanın savcıları ve hakimleri sürülmüş, ilgili mahkeme kapatılmış, soruşturmayı yürüten polisler meslekten gerekçesiz atılmış, kimisi sürülmüş, kimisi algı operasyonlarıyla cezaevine konulmuş ya da göz altına alınmıştır. Yerlerine yeni savcılar, hakimler ve polisler atanmış, bir gece de yeni bir mahkeme kurulmuş ve bu mahkemede davayı kapatmıştır. Soruyoruz sizlere, eğer edepsizlik aranacaksa bu sürecin tamamı edepsizlik değil midir?

İkinci bir konu Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, yine artık bıkkınlık getirmiş SSK meselesini  gündeme getirip ısıtıp servis etmişleridir. Genel Başkanımız bu konuda defalarca çağrı yapmış, dilediğiniz yandaş medyada sizinle bu konuyu tartışalım demiştir, fakat dönemin Başbakanı buna yanaşmamıştır. Çünkü elinden oyuncağının alınacağını iyi bilmektedir. SSK Genel Müdürüyken, Genel Başkanımızla ilgili Rahşan Affıyla sadece bir dava kapanmış, oda altındaki personele verdiği sicil notuyla ilgili hakkında açılan davadır. Yolsuzluk davasında kendisi tanık olarak dinlenmiştir. Ama sizler bu konuyu da çarptırıp, iftira ve yalanlarınızı sürdürmeye devam etmektesiniz. Fakat size bazı haberlerimiz var, Rahşan Affıyla Kurtulan birisi varsa oda dönemin İBB Belediye Başkanıdır. İGDAŞ Davası, Metro Yolsuzluğu davası Rahşan Affıyla düşmüş, dönemin İBB Belediye Başkanı ve Genel Müdürleri yargılanmaktan kurtulmuşlardır.

Bir diğer konu Gezi olayları, Otporcular organize etmişti ilk günlerde, sonra Alman ajanları yapmıştı, şimdide paralelciler kışkırttı Gezicileri.. Sizler Gezi direnişinden dirhem bir şey anlamamışsınız, anlamanız da beklenemez. Çünkü sizler ast üst ilişkisiyle hareket eden, lideri ne derse o olan, özgürlüğü, kendi fikri ve düşüncesi olmayan bir gelenekten geliyorsunuz. Özgür düşünceyi, protesto hakkını, özgürlüğe sahip çıkmanın ne demek olduğunu asla anlamayacaksınız. Sizin özgürlüğünüz, liderinizin izin verdiği kadardır. Otobüs yakanlar, sizin bu gün kol kola verip, İmralı’daki caniyle iş birliği yaptıklarınızdır. O otobüsleri, sizin çözüm süreci diye dayattığınız, ihanet sürecinin bir yansımasıdır. Sizden cesaret alan bölücü unsurlar, ortalıkta rahatça gezmekte, dilediklerini yağmalamaktadır. Bu gün kendiniz bile itiraf eder hale geldiniz, kamu düzeninin sağlayamıyoruz, PKK birçok yerde düzeni ele aldı ifadeleri kullanmaya başladınız.

Hazine parasıyla Kanaltürk meselesinin üzerinde durmaya bile değmez, çok şükür bizim geleneğimizde Kayıp Trilyon davasından hapse mahkum edilmiş bir liderimiz yok. Kanaltürk’e ödenen paranın Anayasa Mahkemesi tarafından incelendiği ve herhangi bir aykırılık tespit edilmediği kararı varken, iftira atmaya doymadınız mı?. Peki bunu bize söyleyen Sayın Gezeren kendi partisinin boy boy reklamlarının hangi paralarla ödendiğini açıklayabilir mi. Devletin bütün imkanlarını kullanarak seçime giren bir liderin altında bunu söylemek en hafifiyle utanmazlıktır. Devletin uçağını, makam arabasını, parasını bürokratını, kaymakamını, valisini seçimlerde kullanacaksın, sonra halkın parası diyeceksin. Allah’tan korkunuz olduğunu biliyoruz, şüphemiz yok ama birazcık kuldan utanın.

Silivri Belediyesi ile ilgili sözleriyle komik duruma düşüren Gezeren’e sadece birkaç konu hatırlatacağız. Sayın Turan döneminde, İSKİ’ye eleman transferi yapmak için, bir gecede 200 personeli işe başlatıp, belediyede çalışıyor gibi gösterip, ertesi gün İSKİ’ye girmelerini sağlayan kimdi. O gençler hangi partinin üyesiydi acaba, bugün İSKİ’de, İSPARK’da, İGDAŞ’da AKP Gençlik Kollarında üye olmayan ya da partiye üye olmayan kaç kişi gösterebilirsiniz acaba. Bankamatik memuru biz görmedik ama sizin döneminizde Belediyeden çay bahçesi alan Gençlik Kolları başkanları biliyoruz. Çok şükür bizim Belediyeden ihale alan, belediyeye iş yapan Gençlik Kolları Başkanımız yok. Sizin döneminizde onu da gördük.

Sayın Gezeren Belediye’de yolsuzluk arıyorsa, 650.000 liraya yapılan şelaleye baksın, hala anlamadıysa Kipa Alışveriş Merkezine baksın.

Ne istedilerse verdik diyen Bir Başbakan, kendi ağzıyla Cemaatle beraber hareket ettiğini itiraf etmişken, bu konuda bizi itham etmek tek kelimeyle komiktir. Başka davalarda kahraman olan polisler, savcılar, hakimler söz konusu yolsuzluklarınız olduğunda, hain, paralel çete olmuşlardır. Biz tüm cemaatlere, STK’lara, düşünce kuruluşlarına demokratik, laik ve evrensel hukuk sistemine bağlı kaldıkları sürede eşit mesafedeyiz. Dün bizleri cemaatlere düşman olmakla suçlayan sizler, bugün bizi cemaatçi göstermeye çalışıyorsunuz. İlkesiz, günü birlik, durumdan vazife çıkartan bir siyasi anlayıştan da bu beklenirdi.  Deniz Feneri davasında nasıl savcılar değiştirip davayı kapattığınızı iyi biliriz. O zaman bu dava Almanya’da başladığı için, suçlayacak hain, paralelciniz de maalesef yok idi. Size göre sizi eleştiren, sizi sevmeyen herkes ya vatan haini, ya darbeci, ya da paralelci.

Biz mensubu olduğumuz Cumhuriyet Halk Partisinden, onun Kurucu Genel Başkanı Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, bütün Genel Başkanlarından gurur duyuyoruz. Genel Başkanımız Sayın KEMAL Kılıçdaroğlu gerçekleri halka anlatmaya devam ettikçe, gün gelecek sizi yönetenler toplum içine çıkamayacak.

Bu anlayışla AKP Gençlik Kolu Başkanı’nın Cumhuriyet Halk Partisi mensuplarını hakkında açıklama yaparken, bin düşünüp, bir kere açıklama yapmasını öneriyoruz."